1. YAZARLAR

  2. Prof. Dr. Uğur Özgöker

  3. Avrasya Ekonomik Topluluğu’nun kuruluşu
Prof. Dr. Uğur Özgöker

Prof. Dr. Uğur Özgöker

Yazarın Tüm Yazıları >

Avrasya Ekonomik Topluluğu’nun kuruluşu

A+A-

AB’nin (Avrupa Birliği) babası AET’nin (Avrupa Ekonomik Topluluğu) babası ve AB’nin büyükbabası olan AKÇT’nin (Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu) 1951’de kuruluşundan sonra Avrupa Kıtasının batısında çok büyük bir refah, zenginlik ve bolluk oluşmuştu. Üretimin unsurları olan: a) Mallar, b) Sermaye, c) Kişiler ve d) Hizmetlerin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını sağlayarak önce “Ortak Pazar” sonra “Tek Pazar” oluşturmayı hedefleyen AB sadece Batı Avrupa’yı değil Komünizm ve Rus esareti altında 50 yıl yaşamak zorunda kalan Doğu Avrupa’yı da kalkındırmış ve tüm Avrupa halkları için güvenlik ve refah içinde yaşam kalitesinin çok yüksek olduğu bir bölge yaratmıştı.

AB modeline benzeyen bir ekonomik entegrasyon hareketi 70 yıllık Rus esaretinden kurtulan Kafkasya ve Orta-Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye Cumhuriyeti arasında kurulmalıdır. Bu örgütlenmenin temeli; 1963 yılında Türkiye-İran-Pakistan arasında kurulan RCD ( Regional Co-operation for Development – Kalkınma için Bölgesel İşbirliği Teşkilatı ) ve İran’ da Şah Rıza Pehlevi’ nin devrilip yerine 1979 da Humeyni’nin gelmesiyle RCD’ nin dağılmasından sonra yerine 1982 de kurulan ECO ( Economic Co-operation Organisation – Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) çatısı altında oluşturulabilir. Yeni kurulacak uluslararası ekonomik örgüte Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan “Tam Üye” olarak katılırken, Japonya, Gürcistan, İran, Pakistan, Afganistan, Tacikistan, Moğolistan, KKTC, Bulgaristan, Romanya, Moldavya, Makedonya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ ve Hırvatistan da “Ortak Üye” ( Associate Member ) olarak örgütte yer alacaklardır.

Bu yeni kurulacak örgüt Türkiye’nin AB’yle 1995’te oluşturduğu GB ( Gümrük Birliği )ni zedelemeyeceği gibi bilakis 1971 tarihli Katma Protokol ve 1995 tarihli Gümrük Birliği Anlaşmalarının ilgili maddeleri ile AB alenen böyle bir örgütlenmeye izin vermekte hatta özellikle teşvik etmektedir. Ayrıca 1992 tarihli İstanbul Deklarasyonu ile Türkiye’ nin fikir babalığı ve inisiyatifi sonucu kurulan KEİT ( Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ) Şartı da böyle bir yeni bölgesel ekonomik örgütlenmeye cevaz vermekte hatta bölgesel iktisadi işbirliği örgütleri arasında müşterek çalışmaları desteklemektedir.

Öncelikle Avrasya Ekonomik Topluluğu adıyla kurulacak ekonomik entegrasyon hareketi daha sonra siyasi işbirliği ve güvenlik-savunma konularını da kapsayarak “Avrasya Birliği” halini alacaktır. Örgütlenme aşamaları ve yeni uluslararası bölgesel ekonomik teşkilatın faaliyet alanları aynı AKÇT-AET-AT-AB tarihsel gelişme aşamalarını ve ortak politikalarını izleyecektir. Öncelikle Avrasya Ekonomik Topluluğu üyeleri arasında Ortak Ticaret Politikası, Ortak Ulaştırma Politikası ve özellikle iktisadi entegrasyonların ana unsuru olan Ortak Rekabet Politikası uygulamaya konulmalıdır. Daha sonra Özelleştirme-Tüketicinin Korunması, Fikri-Sınai-Kültürel Haklar ile Rekabetin Korunması Kanunları’ nın bütün üye ülkelerde eş zamanlı olarak kabul edilip, etkili bir şekilde tatbik edilmesi, yabancı sermayeyi teşvik edici önlemlerin alınması, serbest piyasa ekonomisinin bütün kural ve kurumlarıyla benimsenmesi gerekmektedir. Nihai olarak Avrasya Ekonomik Topluluğu’na Tam Üye Türk Cumhuriyetleri ile “GB” ( Gümrük Birliği ), Ortak Üye diğer bölge ülkeleriyle “Serbest Ticaret Bölgesi” oluşturulmalıdır. Bugün dünyanın en büyük ekonomik ve siyasi birliğini oluşturan AB’ de, Avrupa Ekonomik Topluluğu – Avrupa Topluluğu – Avrupa Birliği aşamalarından geçerek bugüne gelmiştir. Avrasya Birliği’nin kuruluşu için de aynı yol izlenmelidir.

Bu satırların yazarının koordinatörlüğünü ve eğitimciliğini yaptığı, kurucu yönetici ekibinde yer alarak Eğitim Müdürlüğü ve Uluslararası İlişkiler Müdür Vekilliği görevlerini ifa ettiği Rekabet Kurumu ile kurucu fikir babalığını yaptığı TİKA Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı’nın ortaklaşa olarak Makedonya’dan – Moğolistan’ a kadar 15 Avrasya ülkesinin üst düzey ekonomi bürokratlarına 5 yıl süreyle periyodik olarak düzenlediği “Serbest Piyasa Ekonomisi ve Serbest Rekabet Kuralları” sertifikalı eğitim programlarıyla Avrasya ülkelerinde halen en üst yüksek karar alma mekanizmalarında bulunan onlarca üst düz düzey ekonomi bürokratı bu eğitimlerden geçtiği için AB’ de uygulanan “Ortak Politikalar” a özellikle ortak ekonomi politikalarına aşinadırlar. Yani tam ve ortak üye ülkelerin insan kaynakları konusunda gerekli bilgi ve tecrübe altyapısı vardır. Örgütlenme konusunda yeni kurulacak AVRASYA EKONOMİK TOPLULUĞU; önceki RCD-ECO ve KEİT’ in teşkilat ve mevzuat yapısı üzerine inşa edileceği için bu konuda da bir sorun ve vakit kaybı yaşanmayacaktır. Nihai olarak AET’ nin ilk kuruluş yıllarında üye ülkeler arasında sadece ekonomik konularda işbirliği yapması öngörülmüşken 1 Kasım 1993 de yürürlüğe giren Maastricht Antlaşması olarak da bilinen Avrupa Birliği Antlaşması ( The Treaty on European Union - Maastricht Treaty ) ile Ortak Güvenlik - Ortak Savunma ve Ortak Dış Politika’yı da kapsayan “Siyasi Birlik” oluşturulmuştur. Avrasya Ekonomik Topluluğu, Avrasya bölgesinde üye ülkeler arasında ekonomik entegrasyonu sağladıktan sonra bugün tamamı kapatılmış olan Balkan Paktı-Saadabat Paktı-Bağdat Paktı ve CENTO gibi askeri paktların temelleri üzerine kurulacak yeni “Müşterek Güvenlik Teşkilatı” da Avrasya Ekonomik Topluluğu ile birleştirilerek AVRASYA BİRLİĞİ oluşturulabilir. Böylece Avrasya bölgesinde Osmanlı İmparatorluğu ve SSCB’ den sonra tekrar istikrarlı bir siyasi birlik kurulmuş olur. Bu konuda da 1948’ de Brüksel Paktı ile kurulan BAB ( Batı Avrupa Birliği ) Müşterek Güvenlik Teşkilatının kendisinden 10 yıl sonra 1958’ de Roma Antlaşması ile kurulan AET ( Avrupa Ekonomik Topluluğu) ile 1993’te Maastricht Antlaşması ile birleştirilmesi emsal teşkil edebilir.

Türkiye; yüzyıllar boyu bölgeyi idare eden bir siyasi otorite, Halifelik makamını taşıyan bir dini otorite ve bugün de Avrasya’ da ki en büyük ekonomik güç olarak “Bölgesel Lider” olan bir ülke olması hasebiyle böyle bir ekonomik ve siyasi bütünleşme hareketine öncülük edebilecek yegane uluslararası aktördür.


Doç. Dr. Uğur ÖZGÖKER

T.C. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı e. Müşaviri, AB-UNDP Azerbaycan Gümrük Hizmetlerinin Modernizasyonu Projesi Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Ticaret Danışmanı.
Rekabet Derneği İstanbul Şubesi Genel Sekreteri, Türkiye – Avrupa Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Girişimci İşadamları Derneği ve Marmara Girişimci İşadamları Federasyonu Genel Sekreteri.
İstanbul Arel Üniversitesi İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve ERASMUS Koordinatörü.

 

Bu yazı toplam 2416 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.