1. HABERLER

  2. SAVUNMA SANAYİ

  3. ‘Savunma sanayii ihracatının önü destekle açılmalı’
‘Savunma sanayii ihracatının önü destekle açılmalı’

‘Savunma sanayii ihracatının önü destekle açılmalı’

“Türk savunma sanayii ayakta kalabilmek için ihracata odaklanmalı” diyen Meteksan Savunma Genel Müdürü Murat Erciyes, devletin sektöre bu doğrultuda destek vermesi gerektiğini söyledi.

A+A-

 Elektronik alanında kritik önemdeki ürünleriyle dikkat çeken Ar- Ge yoğun savunma sanayii şirketi Meteksan Savunma Genel Müdürü Murat Erciyes, Türk savunma sanayiinin geliştirilmesi için herkesin samimi bir çaba içinde olduğunu ancak toplam harcamalara bakıldığında mevcut yapıyı çok ileriye taşıyacak miktarlara ulaşılmadığını belirtti. 

Savunma sanayiinde gelişmiş ülkelerin, kendi savunma harcamalarını kısma eğilimi içinde olduğunu, hacim olarak çok büyük olan o şirketlerin de ihracata yöneldiğini belirten Erciyes, firma bazında cironun yüzde 75’ini ihracattan elde eden şirketler görüldüğünü kaydetti. Türkiye’nin de savunma sanayiinin sürdürülebilirliği için, devletten devlete kredi dahil her türlü ihracat imkanını sektöre vermesi gerektiğini belirten Erciyes, sürdürülebilirlik için ihracatın kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Sektör yapılanması için ise Erciyes, mevcut yapının ekonomik dinamikler içinde avantajlarının tam olarak kullanıldığı ve güvenli bir çeşitliliğin sağlanması gerektiğini anlattı. 

DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Murat Erciyes, Türkiye’nin savunma sanayiinde sürdürülebilirlik için ihracata odaklanması gerektiğini belirterek, “Her şey değişebilir ama bugünün dünyasında böyle (savunma harcamalarının kısılması) bir durum var. Türkiye’deki savunma sanayiinin de söylemini, duruşunu ve iddiasını hem finansal, hem de performans olarak o ülkelerin sanayilerinin bulunduğu noktaya getirmek durumunda. Benchmark dediğimiz şey önümüzde duruyor” görüşünü dile getirdi. 

Erciyes, bütün dünyanın Körfez ve Ortadoğu’ya odaklandığı bir dönemde, gelecek 10 yıl içinde başta deniz sistemleri olmak üzere Asya Pasifik ülkelerinde yoğun bir savunma sanayii alımı olacağını belirterek, çevre şartlarında da hızlı değişme olduğunun altını çizdi. Erciyes, “Çin’in kendi kıta sahanlığını genişletmek için Güneydoğu Asya’da kendi kara sularının ötesinde toprak dökerek ada yapıp kıta sahanlığını artırdığını görüyoruz. Aynı şekilde Doğu Akdeniz’i söyleyebiliriz. Kıbrıs’ın doğusunda olan doğalgaz konusu, Mısır’da doğalgaz keşfiyle bambaşka bir noktaya geldi. Batmakta olan bir Yunanistan, Mısır gazının Avrupa’ya taşınmasında bir anda bambaşka bir enerji hattı oluşturdu. İnşallah Türkiye üzerinde güvenlik tehdidi ortadan kaldığında bambaşka alanlar oluşabilir. Savunma sanayiinin önünde böyle bir dünya var” diye konuştu. 

‘İç pazar yetmeyebilir, ihracat TSK’nın maliyetini düşürür’ 

Türk savunma sanayiinin sürdürülebilirliği için ihracatın hayati önem taşıdığını belirten Erciyes, ABD’nin uyguladığı FMS (Foreign Military Sales-Ülkeden ülkeye askeri satış kredisi) benzeri bir model ile satıcı kredisini hayata geçirmesi gerektiğini belirtti. İç pazarın mevcut büyüklüğünün, savunma sanayii şirketlerini taşımakta yetersiz kalma riskine de değinen Erciyes, ihracat başarısı için platform düzeyinde (helikopter, gemi, tank vb) satışlar yapılması gerektiğini, bunun bütün sektörü yukarı taşıyacağını belirtti. Bunun başarılması halinde TSK’nın maliyetlerinin de aşağı düşeceğini belirten Erciyes, “Ben sanmıyorum ki ABD (ordusu) 60- 70 milyon dolara Apache helikopteri alsın ama 60-70 milyon dolara yurtdışına satmak için ABD hükümeti her türlü şeyi yapıyor” şeklinde konuştu. 

‘Satış için TSK’nın itibarını geçerli sayan ülke var’ 

Erciyes, ihracat için çok farklı alanlarda düzenlemelerin gündeme gelmesi gerektiğini de ilginç bir örnekle açıkladı. Erciyes, “Bir ülke diyor ki ‘(ürünün) bedelini doğrudan sana vereyim ama kabulünü senin Silahlı Kuvvetlerin yapsın’. Nasıl olacak? Ben bir radar yapıyorum, haberleşme cihazı yapıyorum, müşterim diyor ki ben bunu istiyorum, benim sistemim bunu kontrol etmeye müsait değil, kabul testlerini siz yapın bunu sağlamak gerekli” dedi.

“Tamamen özel sektöre dayalı yapı kısa vadede kârlı ama uzun vadede sakıncalı”

Savunma sanayiinde sektörel yapılanmanın uzun süre tartışıldığını anlatan Murat Erciyes, dikey uzmanlaşmaya önem verilen bir dönem yaşandığını hatırlattı. Erciyes, “Savunma sanayiini büyütmek için herkesin samimi gayretleri var, buna şüphe yok. Ancak resme biraz uzaktan baktığınız zaman; müşteri konumunda olan bir organizasyonun, aynı zamanda savunma sanayiinin düzenleyici kurumu vasfını da taşıdığını bu yapısıyla birlikte şirketlerin mütevelli heyetinde yer aldığını ve ortak olduğunu görelim. Sakıncalı tarafı var mı? Mutlaka var. İyi tarafı da var. Sakıncalı tarafını yönetsel uygulamada ortaya çıkartmadan bunun avantajını hep birlikte kullanmamız lazım. Aksi takdirde gelecek açısından güvenilir ve sürdürülebilir bir sektör ekonomisinin zor olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Murat Erciyes, tamamen özel sektöre dayalı bir yapının kısa vadede karlı görünse de uzun vadede çok büyük sakıncaları ortaya çıkabileceğinin altını çizdi.

Milli atış kontrol radarı 2016’nın ikinci yarısında ATAK helikopterinde

METEKSAN’ın radar ve veri bağları konusunda uzmanlaştığını ve tasarımcı altyapısında Türkiye’nin en iyilerini kapsadığını belirten Murat Erciyes, helikopter için milli radar projesindeki üç alt projeden biri olan, milli atış kontrol radarının 2016’nın ikinci yarısında ATAK helikopterlerine takılacağını kaydetti. METEKSAN’ın veri bağları konusunda milli çözümü geliştirdiğini de belirten Erciyes, “Aklınıza gelebilecek ne kadar haberleşme sistemli füze varsa, haberleşme sistemlerini biz yapıyoruz. UMTAS-OMTAS, ATMACA, SOM füzelerinde çalıştık” dedi.

virahaber.com

Bu haber toplam 2365 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.