1. HABERLER

  2. DENİZ TİCARETİ

  3. Türk denizciliğinin çıkış yolu yabancı ortaklıklar mı?
Türk denizciliğinin çıkış yolu yabancı ortaklıklar mı?

Türk denizciliğinin çıkış yolu yabancı ortaklıklar mı?

2008’de denizcilik sektöründe yaşanan büyük kriz çağdaş Türk denizcilik tarihinde yaşanan en büyük iktisadi kırılmalardan sayılabilir. Bu kırılmanın öncesinde krizi hazırlayan pek çok sebep olduğu gibi sonrasında da pek çok sonuç meydana geldi.

A+A-

Krizden sonra sektörde birbirinden farklı söylemler ve stratejiler baş gösterdi. Bu stratejiler arasında genel olarak geleceği düşünen ve kabuğuna çekilip beklemek yerine küresel gidişatı da gözlemleyip ona göre palamar alan firmaların stratejik hamleleri nispeten daha başarılı oldu diyebiliriz. Aslında Metin Kalkavan’ın Europort’un açılışında söyledikleri bu gidişat açısından bize bazı ipuçları veriyor.

13.Europort Uluslararası Denizcilik Fuarı, denizciliğimiz için hem sektörel anlamda hem de bürokratik anlamda denizciliğimizin nabzını tutabileceğimiz bir fuar. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, İMEAK Deniz Ticaret Odası, Gemi İnşa Sanayicileri Birliği ve Gemi Sanayicileri Derneği’nin, Vira’nın da bulunduğu ana fuayede yan yana yer alan standları, özellikle bakanlığının hazırladığı brifinglerle ziyaretçileri bilgilendirmedeki hevesi belki de sektörün ve idarenin Europort’a ne kadar önem verdiğinin en büyük göstergesiydi.

Fuara katılan diğer katılımcılar açısından da bakacak olursak çok büyük anlamda fuarın olumlu geçtiğini söyleyebiliriz. Bu olumlu havada fuar organizasyonunu sağlayan firmanın artarak devam eden performansının da etkili olduğu aşikar.

Metin Kalkavan ne demişti?

Metin Kalkavan Europort açılış konuşmasında Türk denizciliğinin krizden sonra yakın zamanda toparlanmaya başladığını fakat dünyayla yarışabilmek ve daha da büyüyebilmek için yurt dışına açılması gerektiğini söyledi. Kalkavan, sektörün şu anda bir kabuk değiştirme evresinde olduğunu, denizciliğin hak ettiği noktaya doğru tırmanışa geçtiğini ve denizcilik anlamında bizden daha iyi durumda olan Avrupa ülkelerinin Türkiye’deki potansiyeli fark edip buraya yatırım yaptığını belirtti. 

Kalkavan fuarın açılışına katılan yabancı ülke temsilcilerine hitaben ise şöyle konuştu: “Türkiye’deki potansiyeli görüp bizimle ciddi işbirliklerine giren Norveç'i tebrik ediyorum. Para ve know how onlarda ama istek ve işgücü bizde. Dolayısıyla onlarla işbirliğimiz büyüyerek devam edecek. Ben Hollanda'yı da oyuna katılmaya davet diyorum. Burada geleceği kurmaya çalışıyoruz. Biz onlarla rakip değiliz, çok güzel ortaklıklar yapacağız.”

Metin Kalkavan’ın Europort açılış konuşmasında da değindiği gibi Türk denizciliğinin 2008 krizinde yabancı pazarlarda kendine yeni iş ortakları arıyor ve birçokları içinde krizin açtığı yaraların bu şekilde sarılacağı söyleniyor. Europort'taki çok sayıda yabancı katılımcı da Türk denizcilik sektörünün bu şekilde bir çıkış yolu aradığının somut göstergesi sayılabilir.

Yabancı katılımcılar ne diyor?

Norveçli Nyborg, Jetz, Nogva, Brunvoll ve Libra firmalarının güç birliği ederek oluşturduğu Prime Grup Norveç adlı oluşum, Norveç Büyükelçiliği himayesinde ve İMEAK Deniz Ticaret Odası desteğiyle gerçekleşen mini seminerde konuşan Norveç Büyükelçisi Sayın Janis Bjorn Kanavin, “Türk gemi inşa sanayi ile çalışmak oldukça kolay. Doğru bir yerde olduğumuzu ve işini bilen insanlarla çalıştığınızı anlıyorsunuz. Benim Türk denizcilik sektörü üzerine gözlemim bu. Norveçliler dürüstlüğün avantajını iyi bilir. Türkiye’de de bunu yakaladığımızı ve birbirimize inanırsak etkili işler yapabileceğimizi düşünüyorum.” sözleriyle Türk piyasasına bakışını açıkladı. Peki Europort’ta katılan diğer yabancı temsilciler neler demişti, sizlere sunalım.

res2-002.jpg

Guido Försterling(Almanya merkezli uluslararası alanda gemi tamir hizmeti veren firma temsilcisi): “Denizcilik sektörü krizden bence şu şekilde etkilendi; çok fazla network ve kargo olmasına rağmen bundan daha da fazla gemi var bu krizin uzamasını sağlayan bir şey çünkü çok fazla küçük çaplı gemi olunca fiyat istikrarı yakalanamıyor. Fakat içinde bulunduğumuz günlerde şirketler özellikle birleşmeye giderek, ortaklıklar yaparak küresel piyasada daha güçlü bir şekilde söz sahibi oluyorlar ve küçük şirketleri elemeye yoluna gidiyorlar. Benim gözlemlediğim krizin yaraları bu şekilde sarılıyor.”

res33.jpg

“Singapur dünya bunker devi, Türkiye neden olmasın”

Ang Zhi Qian(Singapur merkezli uluslararası alanda yakıt danışmanlığı hizmeti veren firma yetkilisi): “Singapur bana kalırsa yakıt ikmali konusunda coğrafi avantajını çok iyi kullanıyor. Tabii ki bu coğrafi avantajın kullanılması özel sektör açısından tek başına bir anlam ifade etmez. Burada devletin çok önemli bir rolü var ve Singapur’da devlet bu sektörü çok ciddi şekilde destekliyor. Türkiye’nin de bu konuda ciddi potansiyeli olduğunu düşünüyorum sonuçta iki tane önemli boğaza sahip. Biz Singapur’da bu işle ilgili Türkiye’de olmayan teknolojilere sahibiz ve bunu Türkiye’de kullanmak istiyoruz. Bizce Türkiye bu konuda önemli bir pazar eğer elimizdeki birikimi Türkiye’ye aktarırsak buradan ciddi verim alabileceğimize inanıyorum”

res4-001.jpg

Enrique Perez (İspanya Malaga merkezli uluslararası bir tersane temsilcisi): “Türk denizcilik sektöründe krizden dolayı dışarıyla iş yaparken genelde bir güven sorunu var bence dışardan gelen yatırımcıların ya da burada iş yapmak isteyenlerin ilk önce bu güven sorununu ortadan kaldırmaları lazım. Biz bunun için uğraşıyoruz buradan ümitli olduğumuz için de Türkiye’ye yatırım yaptık. Özellikle Karadeniz Bölgesi ağırlıklı faaliyetlerimizi yürüteceğiz.”

Yerli firmalar ne diyor?

Safetmade Genel Müdürü Kaptan Ercan Hacıfettahoğlu: Makro bazda işlerde yabancı ortaklarla çalışmak ve tecrübe paylaşımı yapmayı olumlu görüyorum. Fakat her anlamda denizcilik sektörünün gelişmesi için dümeni yabancılara teslim etmeyi doğru bulmuyorum. Özellikle yerli üretim konusunda yapmak istediklerimizin birçoğunu daha yapamamışken yerli sanayi üretimini kesinlikle düşürmemeliyiz. Bu çabalarımızın boşa gitmesi olur.

Ratelmak Operasyon Müdürü Burak Aşan: Denizcilik sektöründeki kriz yurt dışındaki üreticileri başka ülkelerde yatırım yapmaya yöneltti. Bu yüzden son iki senedir Türkiye’nin üretim anlamında yabancı şirketleri çektiğini söyleyebilirim.

 

 

 

 

virahaber.com

 

 

Bu haber toplam 2283 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.