Çin bizi izliyor

COŞKUN ARAL

Dünya Çin?i, Çin bİZi izliyor. Televizyonlarda insanımıza sözde eğlence amacıyla hoş ve boş vakit geçirten programların yanında, artık bu hoşluk ve boşlukları bile ti?ye alan programlar yapılmaya başlanadursun, Türkiye?nin ilk ve tek belgesel kanalı İz Tv, geçen hafta ülkemiz için çok önemli bir görev üstlendi.Yıllardır ülkeyi tanıtma adına akıtılan milyonlarca dolar bütçelik reklam kampanyaları ve/ya dünya basınından ünlü isimlerin kuş sütünün bile eksik olmadığı masalarda buluşmalarının dışında bir adım atıldı. Pekin Büyükelçiliğimiz?in gayreti ve Kültür ve Turizm Bakanlığımız?ın desteğiyle, dünyanın en büyük ve en çok izlenme oranına sahip, iki yayın kuruluşuna, bir haftalık bir süre içinde Türkiye?de rehberlik yapma imkanı bulduk. Bunlardan biri Çin?in devlet kanalı CCTV-10 ve diğeri de devlet dergilerinden biri olan Deep Magazine.Çinli gazeteci ekibi hazırlayacakları Türkiye belgeseli ve haberleri için buradaydı. Biz de, onlara ülkemizi en iyi şekilde tanıtmayı, onları en iyi şekilde bilgilendirmeyi amaçladık ve ekibi İstanbul?dan Ağrı?ya götürdük. İstanbul?da başlayan gezimiz boyunca, İstanbul gibi büyülü bir şehrin tarihi ve kültürel güzelliklerini onlara göstermek dışında, bazılarına tanıklık etmelerini de sağladık. Örneğin, ekip Galata Mevlevihanesi?nde semah ayinini de izledi, Ara Güler?le de tanıştı ve tabii ki onunla röportaj yapma fırsatını kaçırmadı, Anadolu mutfağının lezzetleriyle buluşmak için Feriye Lokantası?na ve Çiya?ya gitti. Bunlar dışında camileri, kiliseleri, Topkapı Sarayı?nı, çarşıları gezdik ve ekiple samimi olduk. Ortak paydamız büyüktü: Habercilik.İstanbul elbette birkaç günde gezmekle bitecek bir şehir değil. Çinli meslektaşlarımız da bunu anladı kısa zamanda. İstanbul?dan yola çıktıktan sonra Ege?ye doğru indik. Ama önce Çanakkale?ye gidip, bu şehirde kısa bir tur attık, Truva atını Çinliler özellikle görmek istediler. Ayvacık?ta deve güreşleri izlediler ve renkli görüntüler onları adeta büyüledi.Bergama ve Efes harabeleri de rotamıza dahildi. Selçuk, Şirince ve İzmir?de Tire pazarının ardından doğuya geçtik. Tire pazarı, Aydınoğulları?ndan bu yana ezanla açılan tek Pazar. Pazar geleneğinin bozulmayan tek şekli ve Çinliler böylelikle Anadolu kültür mozaiğinden bir parçayı daha tanımış oldular. Denizli?ye gitmemek olmazdı. Pamukkale ve Hiyerapolis?le büyülendiler. Çin?de Xi?an bölgesindeki termali turizme kazandırmalarıyla beni etkileyen Çinliler?i, bu defa biz etkilemiştik.Çinli gazeteci grubunun Türkiye?yle ilgili üzerinde en çok durduğu nokta Nuh?un gemisi oldu. Bu konuda ilk İstanbul?da röportaj yapma imkanı buldukları Ara Güler?den bilgi aldılar. Ağrı Dağı?nda olduğuna inanılan Nuh?un gemisine ait izleri görmek istiyorlardı. Nitekim, aralarında Çin?in ünlü dağcılarından Wang Shi dahil, üç Çinli dağcı, Ağrı?da Nasuh Mahruki?yle birlikte tırmanıştaydılar. İzmir?den Ağrı?ya uçuşumuzla birlikte Çinli ekip Nuh?un gemisinin gizemini sürdü. Bilim insanlarıyla konuştu. Görevleri tamamlanmış oldu. Son günü İstanbul?da dinlenerek geçiren ekip üyeleri Çin?e çoktan uçtu. Biri hariç. Deep dergisinin fotoğrafçısı Türkiye?de çekmiş olduğu birkaç bin fotoğrafı yeterli bulmadı ve tavsiyem üzerine Mardin?e uçtu. Türkiye?nin bir büyülü şehriyle daha tanışabilmek için.