Marmaris Uluslararası Yarış Haftası

Nihan Özyıldırım

     Bir yelkenli yat yarışında, özellikle de hava sertse, bazı heyecan verici sahnelerin yaşandığı sıkça görülür. 1978’ den beri, her dört yılda bir yapılan Route du Rhum yarışının ikinci gününde olduğu gibi…
 

     Dört Kasım’da Fransa’nın Saint-Malo limanından başlayan ve rotası her yıl olduğu gibi Guadeloupe olan yarışın start’ında rapor edilen bir Atlantik fırtınası, kendini birçok yelkencinin Fransa ve İspanya limanlarında sığınacak yer araması, iki direk kırılması ve bir trimaranın alabora olması şeklinde tüm filo üzerinde hissettirdi. Vendée  Globe şampiyonu Armel Le Cléac'h’ ın kullandığı Maxi Solo Banque Populaire IX adlı foillere sahip trimaran alabora oldu. Neyse ki Fransız yelkenci gece yarısına doğru bir balıkçı teknesi tarafından kurtarıldı.  Olay esnasında olmasa da trimaranın maksimum hızı 44 knotlara ulaşıyor. Tekne,  saatte yaklaşık 90 km hız yapabildiğine göre bir cisme çarptığında neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu dizaynlar geliştikçe işlerin nerelere varacağını merak ediyorum doğrusu…


     Bu ve benzeri tür olaylar, her yarışta yaşanacak diye bir kural yok elbette!... Tıpkı bu yıl Marmaris Uluslararası Yelken Kulübü tarafından 29. ‘su düzenlenen Yarış Haftası’nda yaşanmadığı gibi… Geleneksel olarak her yıl Ekim ayının son haftası Marmaris’te düzenlenen yarış,  bu yıl 27 Ekim- 2 Kasım tarihlerinde gerçekleşti. 118 teknenin katıldığı yarışa daha önceki yıllarda daha çok tekne katılıyordu ki bu sayı yine de hiç fena değil. Uluslararası olan Yarış Haftası, Türkiye’nin en çok tekne katılımlı yarışı olduğu gibi turizm açısından da çok önem taşıyor. Genellikle Rus yelkenciler ağırlıklı olarak katılıyor. Bu yıl, Türk yelkencilerle birlikte Ruslar çoğunlukta olmak üzere Ukraynalı, İngiliz ve Yunanlılar katıldı. Hava tüm hafta oldukça düşük ve sıcak olduğundan yarış anonslarını beklemekte olan tekne ekipleri yüzüp güneşlenmek haricinde ilginç görüntüler sergiledi. Kimisi telsizden farkında ya da değil filoya müzik dinletti, kimisi de yarışçı özelliklerinin haricinde iki teknenin arasına geçip  boşta kalan mandarlara tutunup havalandıktan sonra uçarak  ne derece iyi bir jonglör yani sirk sanatçısı olduklarını gösterdiler. Tüm bunlar bana İngilizce’de çok sevdiğim "Sailing is fun" yani "Yelken eğlenmektir" cümlesini hatırlattı. Tabii ki her şekilde ve her koşulda güvenlik dikkate alınarak.


     Eğlencenin haricinde hiç de heyecan verici sahne yok değildi. Yarışın üçüncü gününde rüzgar hızı 10-14 knot'lara çıkınca koy dışında yarışan Charter sınıfındaki tekneler,  birbirlerini sıkıştırıp birbirlerine değerek ‘start’ verdiler. Bu da birçok protesto verilmesine sebep oldu. Ayrıca kimisi denize adam düşürdü, kiminin de yelkenleri yırtıldı. Hava daha da yükselmediğinden yelkencilerin işleri daha da zorlaşmadı ve denize düşenler sağ salim tekneye alındı. Türk teknelerinin ağırlıklı olduğu ve başarılı bir şekilde yarıştığı IRC gruplarında ise dikkat çekici olaylar olmamakla birlikte az da olsa protestolar vardı.   Yarışların haricinde akşamları yelkenciler,  yine Marmaris Yat Kulübü’nün düzenlediği akşam organizasyonlarına katıldılar. Kurulan çadır alanında yemek, eğlence ve kupa törenleri düzenlendi.

     Açıkçası,  bu kadar yelkencinin bir araya gelmesi insanda, katılımın her yıl daha da çok olması isteğini arttırıyor. Kupa törenlerindeki coşkuyu görmek, ekranda günün çekimlerini izlemek, tanıdığınız ve tanımadığınız değişik milletlerden yelkencilerle bu samimi ortamı paylaşmak, size yelken sporunun ne kadar güzel bir spor olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Yarış anında, start’ta ve şamandıra dönüşlerinde birbirine "YOL! YOL!" diye bağırmalar, çekilen kırmızı protesto bayrakları unutulup her şey tam bir dostluk ortamına dönüşüyor ve siz bu sporu daha da çok seviyorsunuz.

     Bu satırların yazarı, bu yarış haftasında hakem komitesinde aday hakem olarak yer aldı. Benim için bu yarışmak haricinde farklı ve güzel bir deneyim oldu. Hakemliğin ne derece tecrübe gerektirdiğini ve bunun doğru zamanda doğru kararları almayı sağladığını değerli hakemlerimizin işlerini ne derece ciddiyetle yaptıklarını görerek anladım. Ayrıca özellikle koy içi yarışlarda tüm yarışı bulunduğum yerden bütün bir resim olarak izlemek heyecan vericiydi.


     Dileğim, Marmaris Uluslararası Yarış Haftası’nın aksamadan sürdürülmesi. Sonuç olarak da bu organizasyonu düzenleyen üyesi bulunduğum Marmaris Yat Kulübü yönetim ve çalışanlarına, Hakem Komitesi’ne, yarışa katılan tüm yelkenci dostlara teşekkür eder ,  ülkemiz için önem taşıyan bu tür organizasyonların daha da çoğalmasını ve desteklenmesini dilerim.

     Rüzgarınız  kolayınıza olsun…