İsrail, ABD'nin Körfez koalisyonunun bir parçası

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, ülkesinin, Arap Körfezi'ndeki deniz ulaşımının İran tehditlerine karşı korunmasını öngören ABD planının bir parçası olduğunu belirtti.

The Times Of Israel gazetesinin internet sitesindeki habere göre, Katz, Meclis Dışişleri ve Güvenlik Komitesi'nin kapalı oturumunda konuştu.

İsrail'in Arap Körfezi'ndeki deniz ulaşımının İran tehditlerine karşı korunmasını öngören ABD planının bir parçası olduğunu söyleyen Katz, halihazırda ABD'de ve bölgede yürütülen müzakerelere ve istihbaratla ilgili konulara dahil olduklarını aktardı.

Yedioth Ahronoth gazetesi ise Katz'ın İsrail'in Körfez güvenliğine entegrasyonunun sağlanması için ABD ve İsrail'deki ilgili taraflarla birlikte çalışması konusunda Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini yazdı. Habere göre, Katz, ABD'nin planının hem İran'ın kapasitesinin sınırlandırılması hem de İsrail ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi bakımından İsrail'in lehine olduğunu vurguladı.

ABD'nin Mayıs 2018'de nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilerek yaptırımları yeniden uygulamaya başlamasından sonra Tahran-Washington arasında yaşanan gerginlik, İran Devrim Muhafızları Ordusunun haziran ayında ABD'ye ait insansız hava aracını (İHA) Hürmüz Boğazı üzerinde vurarak düşürmesinden sonra tırmanmıştı.

Ardından İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, 4 Temmuz'da Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankeri Grace 1'i alıkoymuştu.

İran Devrim Muhafızları Ordusu da 19 Temmuz'da İngiltere bandıralı petrol tankeri Steno Impero'yu, Hürmüz Boğazı'ndan geçişinde denizcilik kurallarına riayet etmediği gerekçesiyle alıkoyduğunu duyurmuştu.

"ABD bölgede provokatif girişimlerde bulunuyor"

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran ve Fransa'nın bölgedeki gerginliği düşürme çabalarına rağmen ABD'nin provokatif girişimlerde bulunduğunu söyledi.

İran Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Ruhani ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yaptıkları telefon görüşmesinde Basra Körfezi ve çevresindeki gerginliği ve nükleer anlaşmayı ele aldı.

İran'ın Hürmüz Boğazı'ndaki seyrüsefer özgürlüğü ve güvenliğine önem verdiğini belirten Ruhani, "Her gün onlarca gemi serbestçe boğazdan geçiş yapıyor ve İran güçleri de denizcilik kurallarına göre boğazdaki denetimlerini sürdürüyor." dedi.

ABD'nin Körfez çevresindeki eylemlerini "provokatif" olarak niteleyen Ruhani, "Ne yazık ki İran ve Fransa'nın tansiyonu düşürmek ve istikrar sağlamak için uygun şartlar oluşturma çabalarına karşın bölgede ABD'nin provokatif eylemlerine şahit oluyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bankacılık ve petrolde iş birliği hakkımızdır"

Nükleer anlaşmanın korunması için anlaşmanın taraflarıyla yapılan görüşmelerin olumlu olduğunu dile getiren Ruhani, İran'ın anlaşmadaki taahhütlerini kısmen azaltma adımlarının ise kendi çıkarını korumak ve nükleer anlaşmanın istikrarlı bir şekilde uygulanması için atıldığını vurguladı.

İran'ın anlaşmadaki kazanımlarının korunması gerektiğini belirten Ruhani, "Diğer ülkelerle bankacılık ve petrol konusundaki iş birliği, İran'ın nükleer anlaşmadaki en temel hakkıdır." dedi.

Ruhani, İran ve Avrupa arasındaki iş birliğinin güçlenmesinin bölgesel ve küresel düzeyde olumlu etkileri olacağına dikkati çekerek, "Fransa, Avrupa Birliği'nde İran'ın kadim bir ortağı olarak bu doğrultuda yapıcı bir rol oynayabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da ülkesinin nükleer anlaşmaya bağlı olduğunu belirterek, "Nükleer anlaşmada tarafların kabul edeceği ve İran'ın çıkarlarının temin edileceği bir sonuca ulaşmak Paris için önemlidir." ifadesini kullandı.

Ruhani ile Macron, bölgesel ve uluslararası meselelerle ilgili temaslarını sürdüreceklerini belirtti.

Vira Haber

GÜNCEL Haberleri

Yurt Genelinde Yağışlar Bir Hafta Boyunca Etkili Olacak
Kalamış’ta Deniz Taksi ile Kano Çarpıştı
Havalar Isındı, Uzmanından 'Boğulma' Uyarısı Geldi
Balıkesir Açıklarında 19 Düzensiz Göçmen Yakalandı
Hayvansal Ürün İhracatından Milyonlarca Döviz Türkiye Ekonomisine Girdi