Dünyanın içinde iklim değişikliği sorunu önümüzdeki 10 bin yıl boyunca kalıcı sonuçlar doğuracak. 10 bin yıl uzun bir süre olsa da 25′i aşan bilim insanları Nature İklim Değişikliği dergisinde cesur bir gerçeği ifade ettiler. Aksi takdirde doğayı geri kazanmak için çok geç olacak.



Çalışmadan çıkan ana fikir hem yalın hem de soğuk. Yerleşim yerlerinin terkedilmesi ve göç gibi iki ana küresel ölçekte sorunu da beraberinde getiriyor.

Bilim insanları, genellikle iklim değişikliği etkilerini açıklamak ve kamuoyunda yanlış algıları ortadan kaldırmak için 21. yy.’da etkilere yoğunlaşıyorlar ancak bu başka bir argümanla yine çürütülmek isteniyor: İklim değişikliği 21. yy. sorunu, 2100 yılından önce önemini yitirecek ve emisyon rakamları tersine dönerek düşecek.



Nature’da yayımlanan araştırmaya göre, bilim insanları 2000 ile 2300 yılları arasında 1280 ile 5120 milyon ton aralığını temsil eden dört olası karbon kirliliği seviyesinin etkilerini inceledi. Şu ana kadar atmosfere 580 milyar ton karbondioksit yayılımı söz konusu ve yılda 10 milyar ton salınım gerçekleşiyor. Son 20.000 yılın sıcaklık, karbondioksit, ve deniz seviyesi arasındaki ilişkiyi tanımlayan paleoiklim verileri ışığında, araştırmacılar önümüzdeki 10 bin yıl boyunca global ısı, deniz seviyesi ve buz yüzeylerini hesapladılar.

Senaryoları itibariyle en yüksek emisyon oranı senaryosunda, global ısı seviyesi 2300′e kadar 7 derece yükselecek. 12300 yılına gelinde ise, gezegen sadece bir derece soğuyacak.

Yeni raporun en rahatsız edeci yanlarından biri de karbon emisyona sıfıra düşme eğiliminde olsa dahi uzun vadede deniz seviyesinin yükselmesi devam edecek. Araştırmanın yazarlarından Oregon Stake Üniversitesi’nden bilim insanı deniz seviyesinin yükselme miktarını korkutucu ve ürpertici bulduğunu belirtiyor.

2015 yazında NASA, gelecek nesilleri en az 1 metre yükseleceğini öngördüklerini açıklamıştı. Ancak, Nature’da yayımlanan bu yeni çalışmaya göre iyimser senaryoda dahi 25 metreye kadar bir deniz seviyesi yükselmesi beklendiği ortaya çıktı. Bu akıllara durgunluk veren artış miktarı bir çok yerleşim yerinin sular altında kalması anlamını taşıyor. En kötü emisyon senaryosunda ise bu miktar 61 metreye kadar çıkıyor ve Grönland ile Antarktika’nın tamamen erimesi anlamına geliyor.

Peter Clarke, bu senaryolar ışığında sadece emisyon rakamlarını düşürmenin yeterli olmadığı konusunda, sahil şeridinde yaşayan 1.3 milyar insanın yerinden olacağını belirtiyor.

ViraHaber.com