Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, "İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti" projesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçiriliyor.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından bütçesi onaylanan projeyle Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde yer alan İzmit Körfezi'nin sahip olduğu çevre değerlerinin korunması ve çevre sorunlarının giderilmesi amaçlanıyor.

Bu doğrultuda İzmit Körfezi doğu baseninde bulunan dip çamurunun temizlenmesi amaçlanıyor. İlk etapta 1 milyon 225 bin metrekare alanda bulunan dip çamuru, tarama, susuzlaştırma gibi teknik iş ve işlemlerden geçirildikten sonra yaklaşık 1 milyon 100 bin metreküp kuru çamur halinde depolama alanına taşınacak.

Saha çalışmaları başladı

Proje doğrultusunda sahada çalışmalara başlandı. Bu kapsamda gerçekleştirilen 2. Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısına Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ve Fen İşleri Dairesi Başkanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Yatırım ve Projeler Dairesi Başkanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, yüklenici ve proje danışmanı İstanbul Üniversitesinden yetkililer katıldı.

Toplantı öncesinde heyet, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mesut Önem ile depolama alanlarını inceledi.

Sahadaki çalışmalar kapsamında eski Uluslararası Fuarı Merkezi'nin arkasındaki sahil alanında şantiye kurulumu devam ediyor.

Öte yandan İzmit Körfezi'nin doğu baseninde geçmiş yıllardan günümüze, gerek akıntılar gerek yüzeysel sular ve gerekse insan faaliyetleri vasıtasıyla biriken dip çamuruyla ilgili Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından TÜBİTAK MAM ve İstanbul Üniversitesine çalışmalar yaptırılmıştı.

Çalışmalarda dip çamurunun, su sirkülasyonu azaltarak, özellikle lodos gibi meteorolojik olaylarda koku ve bulanıklığa sebep olduğu ve ayrıca hem biyolojik olayları tetiklediği (alg patlamaları) hem de çözünmüş oksijeni tüketerek deniz ekosistemi için olumsuz çevresel koşulları oluşturduğu belirtilmişti. Marmara Denizi'nde yaşanan ve tüm ekosistemi olumsuz olarak etkileyen müsilajın oluşumunu da tetiklediği ortaya konulmuştu.