Fesleğen, çilek, fasulye ve marul yetiştirilen bu bahçe, Akdeniz sularının yaklaşık 9 metre altında bulunuyor ve subakuatik (sualtına dair) bitki yetiştiriciliğinin imkanlarını sorguluyor.
Yakın zamanda benzer ve büyük çaplı tarımsal projeler göremeyecek olsak da İtalyan dalış ekipmanları şirketi Ocean Reef’in “çiftçileri” zararlı böcekler, yabani otlar, etkili hava koşulları, değişken büyüme mevsimi ve büyük ölçekli enerji ihtiyacından kurtarılmış hidroponik sualtı tarımının, kurumaya başlayan tarım arazilerine bir alternatif olabileceğini düşünüyor.
Projenin konumlandığı bölge, Napoli Körfezi’nin bol güneş alan sularında sabitlenen şeffaf katmanlardan (biyosferlerden) oluşuyor, okyanus tabanında balon şeklinde minik seralar hayal edin: Değişmeyen nemli hava, yoğun deniz suyuyla karışan ve susamış bitkiler için uygun sıcaklık. Nemo’nun Bahçesi’nin açıkta ve çok derinde olmadığını da düşünürsek, ekinler yüzeyden yayılan güneş ışığına kolayca ulaşabiliyor. Bitkiler bu koşullarda çok hızlı büyüyor.
Ocean Reef ekibi, ekinlerin bakımıyla kendileri ilgileniyor. Bir dizi sensör ve kamera yardımıyla pH ve karbondioksit değerleri, nem oranı ve sıcaklık gibi ölçümler de uzaktan yapılabiliyor.
“Gelecekte, sualtı tarımı kesinlikle ekonomik açıdan karşılanabilir bir yöntem olacak. Gelişen ülkeler için bitkilerin yetişmesinin zor olduğu sert koşullara bir alternatif” diye konuşan Ocean Reef ekibinden Luca Gamberini, bitkilerin haşerelerden uzak bir çevrede ahtapotlar, denizatları ve yengeçler gibi meraklı ziyaretçileri ağırladığını da belirtiyor: “Bu iki farklı yaşam formunun etkileşim içinde olduğunu görmek neredeyse bilim kurgu.”
Projeye öncülük eden Gamberini ailesi, sualtı bitki yetiştiriciliğine dair mühendislik ve donanım hakkındaki bilgi akışını sağlamanın yanı sıra, sualtında yetişen bitkilerin fiziksel-kimyasal-biyolojik süreçlerini paylaşmak adına Kickstarter‘da bir kampanyayı başlattı. Bu kampanya, ev akvaryumlarına yerleştirilen mini-seraların pazarlanması gibi projeleri de beraberinde getiriyor.
virahaber.com