İşte Fatih Çekirge’nin Hürriyet'te "Denizci dostlara Sadun Boro için mektup var" başlığıyla yayımlanan o yazısı:

Eğer bugün Türk amatör denizciliği yükselmişse... Eğer bugün Akdeniz’in en güzel körfezleri; Gökova, Hisarönü, Göcek korunabilmişse... Eğer bugün deniz ve doğa dostları aynı kıyılarda buluşabilmişse... Bunun bir numaralı efsane ismi Sadun Boro’dur.

Necati Zincirkıran ve Can Pulak onun iki yanında birer kale burcu gibi dikilmiştir.

5 Haziran Dünya Çevre Günü...

Aynı zamanda “Sadun abimizin” birinci ölüm yıldönümü.

Hem denizci hem de meslek büyüğüm olan Necati Zincirkıran’dan bu konuyla ilgili bir mektup aldım.

Tüm denizci dostlara iletilmesi için saygılarımla yayınlıyorum.

"Değerli denizci arkadaşlar, Amatör denizciliğimize büyük bir ivme kazandıran pirimiz Sadun Boro’nun ölüm yıldönümü yaklaşıyor. Onu birinci yılında nasıl anmalıyız? Bu soru karşısında, 1965-¬68’deki dünya seyahatinin organizasyonu ve sınırlı iletişim imkânları ile de olsa, Hürriyet gazetesinde başarıyla tanıtılmıştı... Bu günlüklerin, maceraların yayınlanmasıyla meydana çıkan ‘Sadun Boro efsanesi’nin oluşumunda rol oynayan kendimi sorumlu buluyorum. Çünkü o tarihlerde denizcilik eğitimi almış denizci bir genel yayın müdürü olarak Hürriyet gazetesinin başındaydım. Üstelik onunla 1964 yılında başlayan arkadaşlığımız ölünceye dek sürmüş, beraberliğimiz ailesel bir ilişki ile karşılıklı saygı ve sevgi ile pekişmiştir. Okluk Koyu’ndaki mezar yeri arzusunu da Sadun Boro ilk kez bana açıklamıştır: “Necati, bu benim sana bıraktığım vasiyetimdir” demiştir. Nitekim bu vasiyeti yıllar sonra kamuoyuna açıklamıştım.

Değerli dostlar,

Bir süreden beri Sadun Boro’yu seven bazı arkadaşlarımız, kuşkusuz iyi niyetle bir şeyler yapmak istemektedirler. Şu da bir gerçektir ki, Sadun Boro ile ilgili yapılacak tüm işler hukuken mirasçısı olan eşi ve kızının onayına bağlıdır. Ancak kendilerine başvurmadan önce de aşağıda isimleri yazılı “Sadun Boro efsanesini yaşatmak ve onun ‘doğayı ve koyları koruma vasiyetini’ yerine getirme kurulu üyeleri” diyebileceğim arkadaşların haberdar edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Söz konusu kurul şu isimlerden oluşmaktadır:

Can Pulak, Haluk Karamanoğlu, Fatih Çekirge, Meriç Köyatası, Ekrem İnözü, Turgay Noyan, Alim Sür, Tanıl Bora, Osman Atasoy, Necati Zincirkıran.

Değerli dostlar, bu gönüllü bir kuruldur. Herkesin adını yazmaya fırsatım yok. Elbette katılmak isteyenlere kapılar açıktır. Sadun Boro’yu efsanesine, mirasına ve denizciliğe yakışır biçimde birinci yılında anmak için önerilerinizi bekliyoruz. Selam ve saygılarımla…

Necati Zincirkıran..."