Doğu Akdeniz’i paylaştılar!

İsrail ve Rum kesimi, Türkiye'nin tepkisini çekecek bir anlaşmaya vardı.

İsrail ve Rum kesimi, Türkiye'nin tepkisini çekecek bir anlaşmaya vardı. İki ülke, zengin petrol ve doğalgaz yataklarının bulunduğu Doğu Akdeniz'i paylaşmak için anlaşma imzaladı. KKTC'nin yok sayıldığı anlaşmayla, 300 milyar metreküplük doğalgaz rezervine sahip Doğu Akdeniz'de deniz sınırları belirleniyor.

Bir yanda İsrail, diğer tarafta Kıbrıs Rum Kesimi
Türkiye'yle ilişkileri gergin olan iki ülkenin attığı son adım da Ankara'nın tepkisini çekecek nitelikte. İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimi, Doğu Akdeniz'i paylaşmak için anlaştılar. Zengin doğalgaz yatakları tespit edilen Doğu Akdeniz için karşılıklı 'sınır belirleme anlaşması' imzaladılar.

Rum kesimi ile İsrail arasındaki anlaşma Türk-İsrail ilişkilerinin bozulmasından sonra büyük bir gizlilikle gerçekleştirilen müzakereler sonunda sağlandı.

'Münhasır Ekonomik Bölge' anlaşmasını, imzalayanlar İsrail'den Altyapı Bakanı Uzi Landau ile Rum kesiminden ise Dışişleri Bakanı Markus Kipriyanu'ydu.

Anlaşma iki tarafın parlamentolarında onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek.

Rum kesimi daha önce de aynı tür bir anlaşmayı Mısır'la 2006 yılında imzalamıştı.

Rum yönetimi, Akdeniz'de Türk tarafının hiç bir hakkı olmadığını iddia ediyor.

Akdeniz'i, BM'nin kabul ettiği Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne dayanarak, kıyıdaş komşu ülkelerle paylaşıyor.

Türkiye, 200 deniz mili derinliğe kadar olan bölgede hakimiyet hakkı tanıyan sözleşmeyi, Ege ve Kıbrıs sorunları nedeniyle onaylamadı.

Yani, Türkiye teoride Akdeniz için imzalanan anlaşmaları tanımıyor.

Rumlar aynı anlaşmayı Suriye ve Lübnan'la da yapmak istiyor. Ancak Beyrut ve Şam yönetimi, Türkiye nedeniyle Rumlarla anlaşmaktan kaçınıyor.

Rum yönetimi tek yanlı ilan ettiği Ekonomik Münhasır Bölge'si içinde 100 yıl yetecek 300 milyar metreküplük doğalgaz rezervi bulunduğunu söylüyor.

Rumlardan ve İsrail'den açıklama
Rumlar, Kıbrıs Rum yönetimi ile İsrail arasında bugün imzalanan Doğu Akdeniz'de "denizdeki münhasır ekonomik bölge sınırlarını belirleme" anlaşmasının, daha önce Mısır ve Lübnan'la imzaladıkları "münhasır ekonomik bölgeyi" tamamladığına inanıyor.

Öte yandan, İsrail hükümetince konuya ilişin yapılan yazılı açıklamada ise İsrail ve Kıbrıs Rum yönetimi hükümetleri arasında münhasır ekonomik bölgenin belirlenmesini öngören ikili bir anlaşma imzalandığı belirtildi.

Rum haber ajansına göre, açıklamada, "imzalanan söz konusu anlaşmayla iki ülke arasında sağlanan yakın ve daimi işbirliğinin ispat edildiği ve İsrail hükümetinin anlaşmadan memnuniyet duyduğu" kaydedildi.

Ankara tepkili
Ankara, İsrail ile Kıbrıs Rum Kesimi arasında imzalanan Doğu Akdeniz'de münhasır ekonomik bölgelerin sınırlarının belirlenmesine yönelik anlaşmanın, Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamayacağını düşünüyor ve bölge ülkelerinden bu tek yanlı girişimlere destek vermemesini bekliyor.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail ile Rumlar arasında bugün imzalanan anlaşmaya ilişkin uzun zamandan beri süren görüşmeler başından beri Ankara'nın takip ettiği bir konu.

Bu çerçevede İsrail nezdinde çeşitli kereler girişimlerde bulunulduğunu ve Türkiye'nin hassasiyeti ile görüşlerinin aktarıldığını belirten kaynaklar, "böyle bir anlaşmanın Kıbrıs sorununa dönük menfi yansımaları olacağı, Adadaki istikrara katkı sağlamayacağı, mevcut ihlilaflara yenilerinin eklenmesine yol açacağı, Kıbrıs sorununa çözüm bulununcaya kadar böyle bir anlaşma yapılmasından kaçınılması gerektiği" hususlarının İsrail tarafına iletildiğini kaydettiler.

Aynı kaynaklar, Türkiye'nin İsrail'deki geçici maslahatgüzarının dün İsrail Dışişleri Bakanlığı'na davet edildiğini belirterek, bu görüşmede İsrail tarafının yeni enerji kaynaklarının keşfedilmesi çerçevesinde bu anlaşmanın imzalanmasının öngörüldüğünü söylediğini bildirdiler.

Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu'nun dün İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'yi Bakanlığa çağırarak Türkiye'nin bilinen görüşlerini bir kez daha aktardığı bildirildi.

Sinirlioğlu'nun Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarına zarar veren, Kıbrıs Türk tarafının iradesini göz ardı eden bu tür tek yanlı girişimlerin Adada devam eden çözüm görüşmelerine zarar vereceğini aktararak, böyle bir anlaşmanın yaratacağı olumsuzluklara dikkat çektiği öğrenildi.

Türkiye'nin bu konuya Kıbrıs sorunu çerçevesinde yaklaştığını vurgulayan aynı kaynaklar, görüşmelerin temel unsurlarından birisi olan ortaklık hükümetinin takdirinde olması gereken bu anlaşmanın Rumlar tarafından tüm Ada adına imzalanmasının Rumların çözüm sürecine bakışı ve samimiyeti açısından da düşündürücü olduğunu belirtiyor.

Adanın doğal kaynaklarının iki tarafa da eşit derecede ait olduğuna dikkat çekiliyor ve Rumların bu tek yanlı girişimlerinin bölge güvenlik ve istikrarına katkı sağlamadığı kaydediliyor. Türkiye bu çerçevede bütün bölge ülkelerinden Rumların bu tek yanlı girişimlerine destek vermemesini bekliyor.

İsrail basınına göre, anlaşmayı, İsrail Altyapı Bakanı Uzi Landau ileKıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu imzaladı. Lefkoşa'da imzalandığı bildirilen anlaşmanın her iki tarafın parlamentolarınca da onaylanması gerekiyor.

Bu tür anlaşmalar, denizdeki ekonomik bölgeleri belirleyip, özellikle hidrokarbon rezervlerinin (doğal gaz ve petrol) çıkarılmasında sınırları tarif ediyor.

Habervitrini

DÜNYA Haberleri

AB, Kızıldeniz’deki Çok Uluslu Koalisyona Katılacak
Kızıldeniz’de ABD Savaş Gemisine ve Ticari Gemilere Saldırı
Milli Yas İlan Edildi
İsrail-Filistin Savaşıyla Güvenli Rota Türkiye Oldu
Dünyanın En Büyük Konteyner Gemilerinden Birine "Türkiye" Adı Verildi