Ticari gemilere yönelik tehditler ve güzergâh değişiklikleri, taşımacılık maliyetlerini yükseltirken savaş sigortalarının önemini daha da artırıyor.
Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Sigorta Reasürans Brokerliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cem Çolak, savaş sigortalarının armatörler ve yük sahipleri için risk yönetiminde en temel araçlardan biri haline geldiğini belirtti. Çolak, bu sigortaların sadece fiziksel hasarları değil; gemilerin alıkonulması, mürettebat güvenliği, limanlara erişim kısıtlamaları ve operasyonel gecikmeler gibi dolaylı tehlikeleri de kapsadığını vurguladı.
Çolak, özellikle Kızıldeniz, Hürmüz Boğazı ve Karadeniz gibi yüksek riskli bölgelerde sigorta prim maliyetlerinin ciddi şekilde arttığını ifade ederek şunları söyledi:
“Kızıldeniz’deki Houthi saldırılarının ardından, bu hattaki sigorta primleri gemi değerinin yüzde 0,3’ünden yüzde 0,7’ye, hatta bazı durumlarda yüzde 1’e kadar yükseldi. Hürmüz Boğazı’nda ise primler, çatışma riskinin artmasıyla yüzde 0,1-0,2 seviyesinden yüzde 0,5 seviyesine çıktı. Gemi tipi, rotası, bayrağı ve yük türü primin özel şartlarını belirliyor. Özellikle dökme yük, tanker ve gaz taşımacılığı yapan gemilerde hem tehlike hem de olası zarar büyüklüğü nedeniyle primler daha yüksek seviyelere çıkabiliyor.”
Savaş sigortalarında teknik sürelerin de değiştiğine dikkat çeken Çolak, “Eskiden 7 gün geçerliliği olan zon teklifleri verilirken, bugün yüksek riskli bölgelerde bu süre 24 saate kadar düşebiliyor” dedi.
Müşterilerine operasyonel yapılarına göre en uygun sigorta modellerini oluşturmayı hedeflediklerini dile getiren Çolak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz yalnızca zararları telafi etmeyi değil, krizleri önleyici proaktif çözümler üretmeyi de önemsiyoruz. Denizcilik savaş sigortası artık operasyonel devamlılığın vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Küresel ağımız ve yerel pazar bilgimizle Türk denizcilik sektörüne özel stratejiler geliştiriyor, riskleri minimize ederek güvenliği güçlendiriyoruz.”