1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. “Daha çok savaş gemisi göreceksiniz”
“Daha çok savaş gemisi göreceksiniz”

“Daha çok savaş gemisi göreceksiniz”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, adada son dönemde yaşanan gerginlikleri ve Doğal Gaz nedeni ile yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

A+A-

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, adada son dönemde yaşanan gerginlikleri ve doğal gaz nedeni ile yaşanan gelişmeleri değerlendirdi: “Doğal gaz meselesi çözülmezse gerilim tırmanacak, daha çok savaş gemisi göreceksiniz"

DOĞAL GAZ MESAJI

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide yaptığı açıklamada çözümün hem Kıbrıslı Rumlara hem de Kıbrıslı Türklere ciddi yarar sağlayacağını, doğal gaz nedeni ile artan gerilimi iyi analiz etmek gerektiğini söyledi. Eide, doğal gazın gelirinin çözümden 10-12 yıl sonra ortaya çıkacağını da kaydetti.

SAVAŞ GEMİLERİ ARTACAK

Espen Barth Eide, doğal gaz meselesi çözülmezse gerilimin tırmanacağına dikkat çekti ve “daha çok savaş gemisi göreceksiniz ve bu durumda kimse ne olacağını asla bilemez. Sahte niyet olduğuna inanmıyorum ancak sonunda Kıbrıs’a yatırım yapmak isteyenleri korkutuyorsunuz” uyarısını yaptı.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin “Kıbrıslılar küçük şeylerle uğraşıp büyük resmi, çözümün menfaatlerini kaçırıyor, ağacı görüyor ormanı kaçırıyorlar” dediği ve bütün taraflara, doğal gazı çözüm için engel değil gerçek bir teşvik haline getirme çağrısı yaptığı bildirildi.

Kıbrıs’ın güneyinde yayın yapan Haftalık Kathimerini, Eide ile yaptığı söyleşiyi “Ağacı Görüyor Ormanı Kaçırıyorsunuz… Türkiye’nin Talepleri, Anastasiadis’in Tercihleri, Ekonomik Kriterlerle Doğal Gaz ve Çözümsüzlüğün Etkileri” başlığıyla aktardı.

Hidrokarbon konusunun şimdiden, kimse itibarını kaybetmeden ve ana tezlerinden ödün vermeden görüşülmesi yönteminin var olduğunu söyleyen Eide “doğal gaz meselesi çözülmezse gerilim tırmanacak, daha çok savaş gemisi göreceksiniz ve bu durumda kimse ne olacağını asla bilemez. Sahte niyet olduğuna inanmıyorum ancak sonunda Kıbrıs’a yatırım yapmak isteyenleri korkutuyorsunuz” uyarısını yaptı.

Eide “Hidrokabonların Ada’nın tamamına ait doğal zenginlik olduğunu ve birleşmeden sonra merkezi hükümetin yetkisinde olacağına katılıyor” dedi, şöyle devam etti:

GELİR ÇÖZÜMDEN 10-12 YIL SONRA ORTAYA ÇIKACAK

“Herkes gelecekte ne olması gerektiği konuda uzlaştığına göre dikkatimizi bu noktada yoğunlaştırmalıyız çünkü doğal gaz veya petrol şu anın değil yıllarca sonrasının meselesidir. Geliri de Ada’nın yeniden birleşmesinden 10-12 yıl sonra ortaya çıkacak. Dolayısıyla doğal gazın uzun vadeli yönetimi konusunda çalışmaya, düşünmeye ve fikirler geliştirmeye başlamamız iyi olur. Sadece gelirlerin yönetilmesinden de söz etmiyorum. Petrol ve doğal gaz ekonomisinin Ada ekonomisine giriş hızından, özel veya kamu şirketlerinin müdahil olması gerekip gerekmediğinden, Kıbrıs’ın bir turizm cenneti olarak kalması için doğanın nasıl korunacağından söz ediyorum. Bütün bu konuların, birinin Kıbrıslı Türk mü, Rum mu olduğuyla alakası yoktur. Kıbrıs’ın, gelecekteki iki bölgeli, iki toplumlu federasyonun ne yapacağı ile alakalıdır. Dolayısıyla, bunlar üzerine şimdiden çalışmaya başlanmasını öneriyorum. Bu kısa zamanda, önümüzdeki hafta diyelim, olursa tarafların doğal gazın ortak doğal kaynak olduğunu kastettiğine iyi bir örnek olacak.

“SORUN NERDEN KAYNAKLANIYOR?”

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hidrokarbon aramalarına başlaması doğal olarak sorunun bir parçasıdır. Ne kadar büyük parçası olduğu kime sorduğunuza bağlı. Türk tarafı sorunun Rum tarafı sondajlara başladığında başladığını savunuyor. ‘Doğal gaz ortak kaynak ise bir taraf nasıl tek yanlı sondajlara başlar, bu kışkırtmadır’ diyorlar. Rum tarafına sorarsanız size meşru hareket ettiğini, tanınmış devlet olduğunu, doğal kaynaklarından yararlanma hakkı olduğunu, kışkırtanın Türk tarafı olduğunu söyleyecek. İstenen, yeniden müzakere edebilmemiz için bu anlaşmazlığın üzerine köprü kurulmasıdır. Gaz meselesini çözmekten değil diyaloğun yeniden başlaması için (doğal gaz konusunu) dizginlemekten söz ediyorum.”

HERKES BİRBİRİNİ SUÇLUYOR

Gazetenin, Barbaros’u bunun için mi bölgeye gönderdiklerini sormasına karşılık “Yine aynı noktaya dönüyoruz. Türkler, sondajlara başladıkları için Kıbrıslı Rumlar suçlu, Rumlar da tepki gösteren Türkler suçlu diyor” cevabını veren Eide, devamla şunları söyledi:
“Kıbrıs’ın belirli ekonomik faaliyetler için egemenlik hakları var ancak savaş gemileri de dahil herkes MEB içerisinden geçebilir. Orada on savaş gemisi bile bulunabilir. Başka bir ülkenin MEB’ine platform götürüp sondaj yapamazsınız, bu doğru. Ancak istila söz konusu değildir. Bir ülkeyi veya kara sularını istila edebilirsiniz. MEB kara sularının parçası değil. Her haber bülteninde bir üçüncü dünya savaşı gibi gösterilirse, bir üçüncü dünya savaşı çıksa ne yapacaksınız?”

 

 

 

 

 

 

virahaber.com

Bu haber toplam 1019 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.