"Denizi yuva olarak görüyorum"

Halkla İlişkiler ve Reklam Koordinatörü Melis Sünbül, yat ve tekne keyfinin zenginlik belirtisi olarak görülmesi önyargısı konusundaki görüşlerini de bizimle paylaştı.

250 bin farklı tür canlıya ait bir yuva olan deniz, insanları da kucaklıyor elbette. “Bize düşen ise onların sahip olduğu bu yuvayı elimizden geldiğince korumaya çalışmak” diyen Mareoro Halkla İlişkiler ve Reklam Koordinatörü Melis Sünbül, “Deniz koca bir tarihin, imparatorlukların, yüzyıllar önceki şehirlerin dahi saklı olduğu bir hazine. Tüm bunlar yüzünden; denizler ve okyanuslar ile ilgili her şeyi kıymetli buluyorum” diyor. Firmanın ürettiği tek model olan Mareoro 60 hakkında detaylı bilgi veren Sünbül, yat ve tekne keyfinin zenginlik belirtisi olarak görülmesi önyargısı konusundaki görüşlerini de bizimle paylaştı.

Ürettiğiniz yat modeli hakkında bilgi verir misiniz?
Şu an için 7000 m2’lik açık alanı, 5500 m2’lik kapalı alanı bulunan Yalova-Altınova’daki tersanemizde, tek bir model üretiyoruz. Mareoro 60, modern ve spor bir anlayış ile dizayn ve dekore edildi. Boyu 18 metre. Mareoro 60, türünün tek örneğidir. Türkiye’de ve dünyada (ABD hariç) üretilen tek dört motorlu yattır (Volvo Penta IPS). Motor yatımızın tam ortasına ultra lüks bir master kabin konumlandırılmıştır. Gündüz saatlerinde dilerseniz günün tüm ışığını, çift taraflı panaromik pencereler ile bu kabinin içine çağırabilirsiniz. Master kabinin banyosu kendi içindedir ve sadece bu kabinin misafirlerine özeldir. Diğer iki misafir kabinlerinden biri ikiz yataklı ve diğeri ise, çift kişiliktir. Misafir odaları ortak banyo kullanmaktadırlar. Banyo kapısı bir taraftan kilitlendi mi, diğer kabinden banyoya giriş de engellenmiş olur. Dolayısı ile her iki misafir kabininin de ayrı birer banyosu var diyebiliriz. Her bir kabinde yer kaplamayan gömme dolaplar, gizli bölme ve çekmeceler vardır. Crew kabini ise, misafir kabinlerinin tam aksi istikamette bulunmaktadır. Giriş kapısı dışarıdadır. Banyo ve mutfağı kabinin kendi içindedir. Mareoro 60’ın dizaynı ise, Hollandalı Vripack Firması tarafından yapıldı.

İç donanım ve dış donanımda ne tür malzemeler kullanıyorsunuz ve bu malzemelerin özellikleri nelerdir?
İç dekorasyon için meşe ağacı kullanıldı. Salon ve kabinlerin mobilya dekorasyonu mimarlarımız tarafından tasarlandı. Tüm zeminler halıyla kaplı. Tüm alanlarda özel tasarım ışıklandırma mevcut. İç mekanın tavan yüksekliği 1.95 cm. ve hiçbir noktadan sarkma yapmıyor. Geniş iç hacim, tasarımın kendi özelliğinden kaynaklanıyor (5.05 cm). Duvarlar ve tavan alkantara deri kaplı. Tüm mekanlarda kesintisiz, doğal havalandırma mevcut. Her hangi bir arıza veya güvenlik sorununda anında harekete geçmek üzere tam donanımlı elektronik kontrol sistemi ile Mareoro 60’a uzaktan erişim de mümkün. Dış donanımdan bahsetmek gerekir ise; dış gövde ergonomik fiber glasstır. Özel güvenlikli dış camlar ile yatın tamamı çevrelenmiştir. Yatın pasarellası gizlidir, kumanda ile kolayca açılır. Arka platform da aynı şekilde hareketli ve kumandalıdır. Ayrıca isteğe göre dış gövde için çift renk seçeneği sunuyoruz. Teknik başlıklar arasından ya da günlük yaşamı kolaylaştırmak, daha da zevkli kılmak için, isteğe göre eklenebilecek opsiyonel seçeneklerimiz de bulunmaktadır.



Denizde yaşam dediğinizde yatlar eviniz gibi oluyor. Ürettiğiniz yatlarda yaşam koşullarından bahseder misiniz? Neler sağlıyor Mareoro 60?
Mareoro 60’da seyahat eden veya çalışan herkesin kendine ait özel alanları bulunmakta ve geniş ortak alan (salon) sayesinde, istenildiğinde herkes aynı alanda bir araya gelebilmektedir. Mareoro 60’ın salonu, dış mekan ile içiçe geçmiş, aydınlık ve ferah bir ortak alanı, geniş panaromik pencereleri ve açılır tavan özelliği de sunmaktadır. Aynı zamanda eksiksiz mobilya dekorasonu ve genişliği ile de bu salon, bir evinkinden farksızdır. Merkezi müzik sistemi, merkezi ve sessiz elektrik süpürgesi, her odaya ayrı televizyon- DVD ve kasa, ortak alanda minibar ve tüm beyaz eşyalar son teknoloji takip edilerek düzenlenmiştir. Aynı zamanda Mareoro 60, üç farklı noktadan kumanda edilebilmektedir. Joystick kolaylığı ile de profesyonel bir kaptan olmasanız bile, dışarıdan öyle görünmenizi sağlamaktadır.

Türkiye’deki yat bağlama sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yapılması planlanan 16 yeni marina projesinin hayata geçmesi ile yat bağlama sorununun yarı yarıya azalacağı hesaplanıyor. 25 bin olan yat bağlama kapasitesi, bu şekilde 50 bin’e çıkarılacak. Yat turizmi hem üretici firmaları, hem yat sahiplerini, hem de marinaların bulunduğu bölgenin ekonomisini olumlu yönde etkiliyor. Denize kıyısı bulunan ve bir marinaya sahip olan bölgeler her yönden kazanıyor diye düşünüyorum.

Yat keyfi bir kültür, bu kültür sadece zengin diye tabir ettiğimiz insanlara ait bir kavram mı sizce?
Ultra lüks olmasına karşın, bir yandan da aşırı derecede görgüsüzce tasarlanmış kimi yatlar sadece zengin kesime hitap edebilir. Fakat daha mütevazı ve göz nuru kadar kıymetli yatlar ya da tekneler de var. Zengin kesim diye tabir ettiğiniz grup cep telefonu değiştirir gibi yat değiştirmek, hemen yeni model geldi mi eskisini satmak gibi bir alışkanlığa sahip olabilir. Sonuçta bu alım gücünün azlığı ya da çokluğu ile alakalıdır. Bir de bu zengin kesim dediğiniz grup, evinde olan olmayan tüm konforu yatlarına taşımak istiyor ve taşıyorlar. Dolayısıyla evlerini bırakıp yatlarında dahi devam edebilirler hayatlarına. Fakat bu grubun dışında kalan diğer deniz veya yat tutkunları, teknelerinde sadece geçiçi yaşam alanlarına sahip olabiliyorlar. Kısacası; yat ve deniz tutkusunun, sadece zengin kesimin tekelinde olduğunu düşünmüyorum.



Sizce orta sınıf bir insanın yat alması çok zor mu?
Orta sınıf diye bahsettiğiniz maddi gelir ayracı, kendi içinde de farklı seviyelere ayrılmakta. Eğer bahsettiğiniz orta sınıf; düzenli maaşını alan, tatilini yapan, az da olsa para biriktirebilen ya da çocuğunun okul taksitlerini zamanında ödeyebilen bir aileyi tanımlıyor ise, ufak birikimlerini bir araya getirip bir tekne sahibi olabilirler. Ya da kişinin sicili yüksek miktarda bir kredi almaya uygun ise, bu avantajı kullanıp ödemesini taksitlendirebilir. Aynı zamanda 2009 yılında meclisten çıkan bir karar ile Motorlu Taşıt Vergisi kaldırılmış, bunun yerine harç yatırılması uygun görülmüştür. 2009’dan itibaren tekne sahipleri, teknelerinin boyuna göre harç ödüyorlar. Bu da bir teşvik kanımca.

Deniz kültürüne dair düşüncelerinizi almak isteriz. Deniz kültürü nedir sizce?
Denizi bir yuva olarak görüyorum, fakat elbette bize ait bir yuva olarak değil. Öncelikle içinde yaşayan 250 bin farklı tür canlıya ait bir yuva. Bize düşen ise onların sahip olduğu bu yuvayı elimizden geldiğince korumaya çalışmak. Deniz kültürü denince sadece bu kadar değil elbette. Deniz koca bir tarihin, imparatorlukların, yüzyıllar önceki şehirlerin dahi saklı olduğu bir hazine aynı zamanda. Tüm bunlar yüzünden; denizler ve okyanuslar ile ilgili her şeyi oldukça kıymetli buluyorum.

Son olarak bizlerle paylaşmak istediğiniz başka bir konu var mı?
Üzerine özellikle basarak belirtmek istediğim; Mareoro motoryatları projesinin olağanüstü sonuçlar elde etmek amacı ile başlatıldığıdır. Bu özgüvenin kaynağı ise; Mareoro markasının, cam makine sanayinde 15. yılını doldurmuş olan firmamız; CMS Makine’nin kanatları altında filizlenmekte oluşudur ki; CMS Makine bu onbeş yıl içerisinde güvenilirliğini ispatlamış, farklı pazarlara öncü firma olarak girmiş ve diğer firmaların da örnek aldığı bir isim haline gelmiştir. İç ve dış pazarlarda lider bir firma olan CMS Makine, yat sektöründe de aynı derecede başarılı olacaktır.

Vira Dergisi

RÖPORTAJ Haberleri

ESKO Marine Exposhipping’de Denizcilik Temasıyla Sanatı Buluşturdu