
“İlk Yerli Tasarım Yelkenli Konteyner Gemisi Bir Mihenk Taşı Olacak”
Türkiye’nin köklü denizcilik firmalarından Delta Marine, tasarlayıp geliştirdiği yelkenli konteyner gemisi projesiyle dünyada bir ilke imza atıyor.
Türkiye’de RMK Marine Tersanesi’nde inşa edilecek yelkenli konteyner gemisinin Mayıs 2027’de tamamlanması planlanıyor. Delta Marine İş Geliştirme Direktörü Dirim Şener, bu heyecan verici projenin ayrıntılarını Deniz Ticareti Dergisi’yle paylaştı.
Delta Marine olarak çok önemli, heyecan verici bir projeye imza atıyorsunuz. Bu projenin yol hikayesini anlatır mısınız? Nasıl başladınız?
Bu projeyle Delta Marine olarak dünyanın ilk yelkenli konteyner gemisini tasarlayacağız ve bu gemi Türkiye’de inşa edilecek. Yelkenli konteyner gemisi denilince bazen yanlış anlaşılabiliyor, önce onu vurgulamakta fayda var. Bu geminin hem dizel yakıtla çalışan sevk sistemi, hem de yelkenli sevk sistemi, yani iki tane sevk sistemi olacak. Literatürde şu anda “wind assisted propulsion system” yani “rüzgar destekli sevk sistemi” olarak adlandırılıyor. Gemilerin çok iyi rüzgarda, çok iyi koşullarda ana makinesini hiç çalıştırmadan, pervanesini döndürmeden, sadece yelkenle seyretmesini mümkün kılıyor. Bu şekilde tasarlandı… Biz bu haberi dünyaya yayıncaya kadar aşağı yukarı sekiz aylık bir süre geçti. Sekiz aylık bir çalışmanın sonucunda da bu noktaya geldik. Fransız müşterimiz Fransız Zéphyr & Borée armatörlük firmasının dahil olduğu 1600’den fazla tüzel ve gerçek kişinin pay sahibi olarak katıldığı yenilikçi bir gemi işletme kooperatifi olan Windcoop oluşumunun dört senedir üzerinde çalıştığı f ikri hayata geçiriyoruz. Geçmişte de Ariane 6 roketinin parçalarını taşımak için inşa edilen Canopée isimli yelkenli bir yük gemisinin projesini hayata geçirmişlerdi. Dört sene önce başlayan yelkenli konteyner gemisi geliştirme düşüncesi bugün itibariyle vücut bulmuş durumda.
Zéphyr & Borée, Delta Marine ile nasıl bağlantı kurdu?
Öncesinde Avrupa’dan bir tasarımcıyla çalışmışlar. O tasarımcı yelkenli formunda bir konteyner gemisi tasarımı hazırlamış. Taşıma kapasitesi, güç gereksinimi gibi performans konularında bir arayış içine girdiklerinde, aynı zamanda bir fiyat alma niyetiyle de Türkiye’ye geldiler vebizimle tanıştılar. Biz mevcut projenin devam ettirilebileceğini, ama istiyorlarsa performans açısından yani yük taşıma, hız, güç gereksinimi bağlamında daha optimum, daha verimli bir gemi sunabileceğimizi söyledik. Ve onu da şöyle tanımladık: “Size konteyner taşıyan yelkenli değil, yelkenle sevk edilen bir konteyner gemisi tasarlayalım” dedik. Onlar da “olur” dediler. Gerçekten de 150 TEU kapasiteyi 1600 kW güç ile taşıyacak bir gemiden 210 TEU taşıyacak ve 1200 kW güce gereksinim duyan bir gemiye doğru bir geçiş oldu. Dolayısıyla çok ciddi bir maddi avantaj sağladılar. Yaklaşık üç ay boyunca konsept tasarım süreci devam etti.
Aslında bu avantajı sizler sağladınız...
Tabii, biz sağladık. Delta Marine olarak ellerindekinden daha iyi bir tasarımı onlara sunduk ve kabul ettirdik. Ortaya çıkan sonucu çok beğendikleri için bizimle bir konsept tasarım çalışmaya karar verdiler. Bu konsept tasarım çalışmasının sonucunda da hem yurt içi hem yurt dışındaki bir takım tersanelerden teklif aldılar. Sonucunda Türkiye’de RMK Marine Tersanesi ile çalışmaya karar verdiler. RMK Marine Tersanesi ile çalışırken de belli bir teklif ve sözleşme görüşmeleri süreci oldu. Biz bu sırada çok kapsamlı, yaklaşık 200 sayfaya yakın bir teknik şartname hazırladık. En ince detayına kadar genel yerleşim planını da geliştirdik. Hız güç hesaplarını, verimlilik hesaplarını yaptık.
Ne kadar sürdü bu süreç?
Üç ay civarında çalıştık. Sonra da inşa sözleşmesi imzalandı. Ardından sözleşmenin efektif olma süreci yaşandı. O da geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Dolayısıyla biz de RMK Marine ile olan sözleşmemizi imzalayıp efektif hale getirdik ve Nisan ayı itibarıyla projeye başladık.
Proje ne zaman tamamlanacak?
Geminin teslimi Mayıs 2027 gibi öngörülüyor şu anda. Ama tabii tedarik ve tasarım süreçlerine göre ufak tefek sapmalar olabilir. Şimdilik Mayıs 2027 olarak açıklandı.
Bu ilk gemi olacak. Ama sonrasında tasarım ortada olduğu için devamı da gelebilecek gibi görünüyor, değil mi?
Armatörün ilgisine ve projenin başarısına bağlı elbette. Şu anda dünyada rüzgar destekli sevk sistemleriyle ve özellikle rijit yelkenle donatılan gemileri yeni inşa olarak inşa eden çok az sayıda armatör var. Farklı rüzgar sistemlerine bakıldığında özellikle de rotor sail diye adlandırılan ve Magnus etkisiyle ile çalışan sistemlerin gemilere retrofit projesiyle entegrasyonu şu anda daha yaygın. Mevcut gemilere böyle bir şey eklendiği zaman EEXI, CII, Fuel-EU gibi gereksinimler açısından avantajlar kazanıyorsunuz. Ama şu anda yeni inşada oldukça az sayıda proje yürütülüyor. O yüzden dünyanın ilk yelken destekli konteyner gemisi diyebiliyoruz. Bu geminin devamı gelir mi, çok emin değilim ama benzer projeler olacak ve biz de bunlardan bazılarının içerisinde olacağız.
Bu gemi Fransa’da mı çalışacak?
Gemi Fransız bayrağı taşıyacak ve Fransa ile Madagaskar arasında çalışacak. Fransa’dan perakende mallar, cam eşya, paramedikal ürünler ve tekstil ürünleri taşıyacak, Madagaskar’dan ise kakao, vanilya, baharatlar, uçucu yağlar ve tekstil ürünlerini Fransa’ya götürecek.
Ana makine neyle çalışacak?
Normalde ana makine MGO ile çalışacak ve konvansiyonel pervane sistemine sahip olacak. Yelkenli etkisi varken diğer sevk sistemi için maliyet optimizasyonuna gidilebiliyor. Ayrıca Hollanda’nın dünyaca ünlü MARIN ((Maritime Research Institute Netherlands) firmasıyla ilk etapta tekne formunun ve takıntılarının optimize edilmesi için dört aylık bir optimizasyon sürecine, ardından da çok hummalı yaklaşık üç aylık bir model deneyi sürecine giriyoruz. Dolayısıyla yılın sonlarına doğru geminin hem motorlu, hem yelkenli seyirdeki gerçek performansı hakkında verilere sahip olacağız. Armatör yelkenleri CWS isimli bir Fransız firmasının geliştirmesini tercih etti. CWS firması da ilk defa bir ürününü bir gemiye takacak. Dolayısıyla onlar için de bir ilk olacak. Yüksek beklentiler var, ama yüzdelerden konuşmak şu anda yanıltıcı olur. Yani o yelkenle sağlayacağınız güç tasarrufunun ne olacağına dair MARIN ile yürüttüğümüz çalışmanın sonucunda elde ettiğimiz verileri muhtemelen sene sonuna doğru paylaşacağız. Ve bu verilerle makaleler de yazılacak.
Makaleleri yayınlayacaksınız, değil mi?
Armatör ve MARIN ile anlaşmamıza bağlı olarak yayınlayabiliriz. Belki MARIN ile birlikte yayınlarız, belki ayrı ayrı olur. Henüz karar vermedik, ama mutlaka bir bilimsel çıktısı olacak.
Dünyada böyle bir ilke imza atıyor olmak nasıl bir heyecan?
Çok güzel bir heyecan. Delta Marine gelecek sene 30’uncu senesini kutlayacak. Türkiye’de hep enleri, ilkleri yapmaya çalışan bir firmayız. Dolayısıyla Delta Marine açısından gurur verici. Bizim sektörümüz dünya çapında da Türkiye’de de küçük bir sektör. Herkes aşağı yukarı birbirini tanır veya ismini bilir. O yüzden rekabet de yüksektir. Yabancı bir tasarım ya da mühendislik şirketinin bu işleri yapmasına alışkınız:
İlk LNG yakıtlı gemi, ilk metanol yakıtlı gemi, ilk karbon yakalama sistemi kullanan gemi… Bunu çok çeşitlendirebilirsiniz. Biz de bu sınıftayız. Dünyada bir ilki gerçekleştiren sınıf. O yüzden tabii ki çok mutluyum.
Belki de bununla birlikte başka türlü projeler de dünyadan sizi gelip bulacak...
Evet... Rüzgar destekli gemilerle ilgili görüşmeler yapıyoruz. Onu rahatlıkla söyleyebilirim. İnsanların bu yönde teveccühü oluyor. Bizi bir şekilde tanıyan veya literatürden tarayıp bulan ya da ortak tanıdıklar vasıtasıyla bulup geniş portföyümüzden faydalanmak isteyen müşteriler ile görüşüyoruz. Maalesef Türkiye’nin şu anki ekonomik koşulları rekabetçi olmayı çok desteklemiyor. Bundan dolayı üzgünüz ve yeni inşa piyasasında eski rekabet gücümüzü kaybetmiş vaziyetteyiz. Ama Delta Marine olarak askeri gemi, ticari gemi ve yüzer havuz projelerimizle bu kötü durumu biraz daha pozitife çevirmeye çalışıyoruz. Amacımız kalite çıtasını her zaman yukarıda tutabilmek. Onu yukarıda tuttuğunuzda müşteri de size teveccüh gösteriyor. Bu sayede de siz gerçekten önemli projelerin altına imza atabiliyorsunuz.
Sizin liderliğinizde yürütülen bir proje bu. Kaç kişilik bir ekip çalışıyor?
Şu anda 45 kişiyiz. Sayımız artmaya devam ediyor. Önümüzdeki sene içerisinde 50’yi göreceğiz diye tahmin ediyorum. Dünyanın dört bir yanında görüştüğümüz yeni projeler var. Avrupa’yla görüşüyoruz, Okyanusya’yla görüşüyoruz, Türkiye’de projelerimiz var. Dolayısıyla onların gelişimine göre ekibimizi büyütebiliriz.
Eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı ya da bir mesaj?
Bu proje Türkiye’nin ikinci yelkenli gemi projesi. İlkini RMK Marine yabancı bir tasarım firmasıyla yabancı bir armatör için yapıyor. Bizimkisi ilk yerli tasarım yelkenli gemi olacak. Devamının geleceğine inanıyorum. Bu proje gerek teknik altyapısı gerekse işletme modeliyle şeffaf, temiz ve enerji-akıllı bir denizcilik çözümü için büyük bir adımdır. Bunu da bir nevi bir çentik, bir mihenk taşı yani bizim gemi inşaatı tarihimize yazılacak yeni bir sayfa olarak adlandırabiliriz. Ve tabii ki ekonomik şartların düzelmesini ve bütün sektörümüzün bundan faydalanarak gelişmesini temenni ediyorum.
Deniz Ticareti Dergisi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.