Global Ports Holding 9 ülkede 17 liman işletiyor

Global Yatırım Holding kuruluşu Global Ports Holding, Türkiye dahil 9 ülkede 15 kruvaziyer limanı ve 2 ticariyle birlikte toplam 17 liman işletiyor. Global Ports Holding’in 17 pasaporttan çalışanı var.

Türkiye dahil 9 ülkede 17 liman işleten Global Ports Holding’in 17 pasaporttan çalışanı var. Üst yönetim de ağırlıklı Londra, İstanbul ve Barselona’da görev yapıyor. Şirketin CEO’su Emre Sayın, kruvaziyer limanı işletmeciliği alanında deneyimli personel bulmanın zor olduğunu söylüyor: “Havana’ya Şili’den genel müdür aldık, operasyon müdürü Katalan, finansın başına Çin’den İspanyol asıllı birisini aldık. Bizim istediğimiz şekilde liman yönetecek birisini bulmak imkansız, ya cruise operasyonunu bilen birini alıp bizim tarzımızda liman yönetmeyi öğretiyoruz ya da servisi, konaklamayı iyi bilen birisini alıp kruvaziyer işini öğretiyoruz.” Bundan sonraki hedeflerinin Karayipler ve Amerika kıtası olduğunu söyleyen Sayın, İstanbul için de bir ana limana ihtiyaç olduğunun altını çiziyor.

Global Yatırım Holding kuruluşu Global Ports Holding, Türkiye dahil 9 ülkede 15 kruvaziyer limanı ve 2 ticariyle birlikte toplam 17 liman işletiyor. Dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi konumundalar. Türkiye’de Kuşadası, Antalya ve Bodrum’da yurt dışında Küba, İtalya, İspanya, Portekiz, Hırvatistan, Karadağ, Malta ve Singapur’da da liman işleten Global Ports Holding’in genel merkezi Londra’da. İstanbul’da ve Barselona’da da operasyon merkezleri bulunan şirkette 17 farklı pasaporttan çalışan var. Şirketin üst düzey yöneticileri de ağırlıklı olarak İstanbul, Londa ve Barselona’da görev yapıyor.

Global Ports Holding CEO’su Emre Sayın, şirketin bundan sonraki hedefinin Karayipler’de ya da Amerika kıtasında başka yerlerde büyüyüp, gelişmek olduğunu söylüyor: “Kruvaziyer tarafı bizim önceliğimiz ama ticari limanlarımız da (Antalya ve Karadağ’da) gayet iyi yönetiliyor ve kârlı limanlar, işin diğer taraftaki büyümesini destekliyorlar.”

Kruvaziyer limanında çalışacak profesyonel bulmak zor mu?

Bizim istediğimiz şekilde liman yönetecek birisini bulmak imkansız zaten öyle birisi yok. Bu her zaman bir süreç, ya cruise operasyonunu bilen birini alıp bizim tarzımızda liman yönetmeyi öğreteceğiz, ya da servisi, konaklamayı iyi bilen birisini alıp kruvaziyer işini öğreteceğiz, ikisinden de çok iyi örneklerimiz var.

Örneğin Havana’ya genel müdür aldık Şili’den, operasyon müdürü aldık Katalan, finansın başına Çin’den bir yönetici transfer ettik, kendisi İspanyol asıllı. Küba’da bu işi yapmak üzere seçildi. Biri sektörü çok iyi biliyor çok tecrübeli, diğer ikisi bizim tarafımızdan eğitildi. Ve eğitilirken değişik limanlarda zaman geçirmelerini sağlıyoruz ki değişik şeyleri öğrensinler. Küçük bir ekiple yönetiyoruz şirketi. Benim için önemli olanla şey çeviklik, girişimci ruhun olması. Kurumsal girişimcilikten bahsediyorum. Yeri geldiğinde bir operasyon müdürü tek başına bir gemiyi yanaştırabilecek bilgiye sahip. Esnek iş gücü de kullanıyoruz. Toplam kadro sayımız 650-700 kişi ama 300 kadar kişi de dönemsel olarak çalışıyor.

Beyin avcıları vasıtasıyla mı buluyorsunuz yöneticileri?

Bazen headhunterlar, bazen LinkedIn, sosyal medya ve sektördeki networkümüzü de kullanıyoruz.

Üst yönetimde kaç kişi var?

8 kişi. Bunların 6’sı kadın. Pazarlama, hukuk, finans, İK’nın başında kadınlar var. Üst yönetimin bir kısmı Barselona, bir kısmı Londra’da, bir kısmı da burada. Barselona, Londra ve İstanbul ana merkezler, ama bunların yanı sıra Miami’de, Edinburg’da, Valetta’da da genel merkezden çalışanlarımız var.

Kaç pasaporttan çalışanınız var?

17 pasaporttan çalışanımız var.

Ne tür kültür farkları yaşıyorsunuz?

Ben uluslararası şirketlerde çalıştım oralarda çalışırken kültür farkı dediğimiz şey espri anlayışından, biraz toplantılara geç gelip geç çıkmaktan iler gitmezdi. Gerçek kültür farkını burada görüyorsunuz. Gerçekten çok zevkli, biz bir toplantıda bir araya geldiğimizde gerçek Sicilyalı, gerçek Şilili, gerçek Katalanlarla bir aradayız.

Şirket kültürü çok önemli, az sayıda insan tüm dünyaya yayılmış bir organizasyon. Sektörde de yeni bir şey yapıyoruz, zaten kalıpları belli olan bir iş değil. Yaptığımız her şeyi yeniden inşa ediyoruz, standartlarını belirliyoruz. Hava limanlarının 20-30 yıl gerisinde sektör. Biz 20 yıllık arayı 3-5 yılda kapamaya çalışıyoruz.

Bu kadar dağınık lokasyonlarda nasıl yönetiyorsunuz işi?

Dünyanın 4 bir tarafında insanlarla işi iki koldan yürütüyoruz. Biri günlük hayatın akışı, operasyonların yapılması, onların pazarlama aktiviteleri, iş geliştirme, network’ün yönetilmesi için bizim rutin toplantılarımız var. Genel merkezdeki ekiple haftalık toplantılar, liman müdürlerimizle, onların ekipleriyle bizim buradaki ilgili ekiplerin telekonferans yaptıkları aylık toplantılar oluyor. Bir de 3-4 ayda bir bireysel olarak, yüz yüze olmaya çalıştığımız ve genelde lokasyonları kendi limanlarımızdan seçtiğimiz tüm yöneticilerin katıldığı toplantılar var. Daha stratejik konuları konuştuğumuz toplantılar bunlar. Bu işin, var olan network’ün geliştirilmesi.

Bir de işin iş geliştirme ve yeni liman alımı tarafı var. O tarafta çok hızlı gelişiyor olaylar ve ciddi bir satınalma know how’ı gerekiyor. Devlet ilişkileri çok enteresan dünyanın dört bir tarafında devletlere kendi alanımızda sürekli görüşüyoruz, fikir geliştiriyoruz, onların önceliklerini anlamaya çalışıyoruz. Başbakandan ulaştırma bakanına, belediye reisine kadar herkesi ilgilendiren projeler bunlar.

ODAK NOKTAMIZ KARAYİPLER

Şirketin hedefi nedir, yeni projeler var mı?

Önümüzdeki dönemler Karayip odak noktalarımızdan biri. Amerika kıtası, Alaska’dan tutun Asya’nın çeşitli köşelerine kadar baktığımız, peşinden koştuğumuz çeşitli projeler var.

5 yıl sonra kaç limana ulaşmayı hedefliyorsunuz?

5 yıl sonra liman sayısından çok ziyaretçi sayısını iki katına çıkarmak. Şu anda 7 milyon kişi geçiyor limanlarımızdan..

Önümüzdeki 5 yıl içinde cruise sektörünün yatak kapasitesi yüzde 50 artacak. Yeni yapılan gemilerle kapasite yüzde 50 artacak. Bu, müşteri sayısı da yüzde 50 artacak demek. Bizim tek yapmamız gereken yüzde 50 artışın bizim limanlarımızda da olmasını sağlamak hatta önüne geçmek.

İSTANBUL’DA ANA LİMANA İHTİYAÇ VAR

Türkiye nasıl bir cruise destinasyonu?

Türkiye bir destinasyon olarak cruise ziyaretçilerinin çok beğendiği bir ülke. İstanbul’a, Kuşadası’na baktığınızda çok önemli destinasyonlar, iş potansiyeli de yüksek. Çok güzel tropik bir adaya gittiğinizde, bir sonraki ada da aynısı. Ama İstanbul’a geldiğinizde aynısı diyebileceğiniz başka bir şehir daha yok. Alışveriş imkanı inanılmaz… Bu tabii büyük bir avantaj bizim için. Tek sorun 2016’da yaşananlar, 2016’ya kadar iyi gidiyordu, 2016’dan sonra güven zedelenmesi oldu.

İstanbul’da liman projeniz var mı?

İstanbul’da bir ana limana ihtiyaç var, insanların İstanbul’a uçup ziyarete buradan başlaması lazım. Projemiz var, devletle de konuşuyoruz, uzun dönemli plan yapıyoruz ben İstanbul’un Avrupa’nın en büyük limanlarından biri olma ihtimali olduğunu düşünüyorum. Bugün Avrupa’da su kıyısında gemilerin yanaşabileceği en büyük, en tarihi, en ilginç şehir İstanbul.

Bugün Avrupa’daki en büyük liman Barselona, biz işletiyoruz. İstanbul’dan da kalkabilir, çok yüksek sayıda turist kaldırabilir, hava limanımız çok güzel, tarihi bir şehir.

Nerede olabilir ana liman?

Yenikapı bence. Eski şehire de hava limanlarına da yakın. Kruvaziyer hatlarına da lobisini yapıyoruz, geri dönüşler çok pozitif. Hedefimiz Avrupa’nın en büyük limanı olmak olmalı.

Kaynak: Hürriyet

Vira Haber

RÖPORTAJ Haberleri

ESKO Marine Exposhipping’de Denizcilik Temasıyla Sanatı Buluşturdu