1. HABERLER

  2. BALIKÇILIK

  3. Antik tersaneye balık çiftliği kuruluyor
Antik tersaneye balık çiftliği kuruluyor

Antik tersaneye balık çiftliği kuruluyor

Dünyanın en eski tersanelerinden birinin bulunduğu Silifke’deki Dana Adası’nın açıklarına yapılacak balık çiftlikleri için ÇED gerekli değildir raporu alındı. Şirketler ise antik kalıntıları görmezden geldi.

A+A-

Mersin’in Silifke ilçesindeki Dana Adası açıklarında balık çiftliği kurmak isteyen 2 firma, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED gerekli değildir raporu aldı. Şirketlerin proje tanıtım dosyasında, Dana Adası’nın arkeolojik sit alanı olmadığı, ada çevresinde arkeolojik kalıntıya rastlanmadığı iddia ediliyor oysa sualtı arkeoloji uzmanları, dünyanın en eski tersanesinin kalıntılarının Dana Adası’nda olduğunu vurguluyor.

Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nce askıya çıkarılan proje tanıtım dosyasına göre Kılıç Deniz Ürünleri A.Ş adlı firma, Dana Adası açıklarında 60 bin metrekarelik alan üzerinde çiftlik kuracak ve burada yılda 950 ton balık üretecek. Aynı bölgede Vural Su Ürünleri adlı firma da 45 bin metrekare alanda yılda 950 ton üretim yapacak. Şirketin proje tanıtım dosyasında “Deniz tabanı üzerinde doğal olmayan obje, gemi batığı, tonoz, anroşman, döküntü, kaya gibi farklı bir yapı ve arkeolojik kalıntı tespit edilmemiştir. Proje alanı turizm alanı değildir” iddiasına yer verildi.

Dana Adası’nın arkeolojik değeri konusunda uzmanlar daha farklı bilgiler veriyor. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Yrd. Doç. Dr Hakan Öniz, geçen yıl Mersin Deniz Ticaret Odası’na bir sunum yapmış ve şunları söylemişti: “Dana Adası’nda tunç çağı malzemeleri bulduk. Sonra bir batık tespit ettik. Burada demir çağı malzemeleri tespit ettik. Adanın kıyısında, bugüne kadar bilinmeyen 130 çekek yeri bulduk. ‘Dünyanın en eskisi, en büyüğü’ gibi tanımlamalar yapmayı sevmem. Buna rağmen Dana Adası’nda tespit ettiğimiz tersanenin, çok büyük ihtimalle dünyanın en eski, ayaktaki en büyük tersanesi olduğunu söyleyebilirim. Buraya şans eseri dokunulmamış. Bilimsel olarak burası, bir istiridye kabuğu içinde bir inci gibi. Sadece neye sahip olduğumuzu bilip, dünyaya sunmamız gerekiyor.”

Kaynak: Cumhuriyet

Vira Haber

Bu haber toplam 8203 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.