Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, özelleştirmenin iptal edildiği ve Ulaştırma Bakanlığı'nın yatırım kararı aldığı Alsancak Limanı'nda özelleştirme sürecinin daha fazla zaman kaybedilmeden yeniden başlaması gerektiğini söyledi. Devletin yapacağı yatırımların herşeye rağmen yetersiz kalacağını dile getiren Büyükekşi, limanın uluslararası bir yapıya kavuşması ve daha uygun koşullarda hizmet sunması için özelleştirmenin kesinlikle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. TİM Yönetim Kurulu Üyesi Eli Alharal ile birlikte Çeşme'de Yeni Asır Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Büyükekşi, Alsancak Limanı başta olmak üzere, Merkez Bankası ve ihracatın geleceği konusunda değerlendirme yaptı.

Milli Servet Kaybı
Özelleştirme sürecinde İzmir Alsancak Limanı ile ilgili olarak Danıştay'ın 30 ay sonra karar verdiğini, kriz ile birlikte limanın değerinin 400-500 milyon dolar düştüğünü belirten Büyükekşi, bu kaybı bütün Türkiye'nin ödediğini kaydetti. Alsancak Limanı'nın özelleştirilememesinin milli servet kaybı olduğuna işaret eden Büyükekşi, "Bazı konularda çok kısa sürelerde karar veren Danıştay, Alsancak Limanı ile ilgili kararını niye 30 ayda verdi? Hızlı karar verilmediği için daha sonra çıkan kriz nedeniyle limanın değeri düştü.
Bunun faturasını bütün Türk halkı ödüyor. Hesabının verilmesi lazım. Yargının daha hızlı ve sonuç odaklı çalışma sistemine kavuşması gerek" dedi.

Büyükekşi, devletin, Alsancak Limanı'na yapacağı yatırımları olumlu değerlendirdiklerini, ancak yeterli olacağını düşünmediklerini vurguladı. İhracatta 2023 hedeflerinin 500 milyar dolar olduğunu, bu hedefe ulaşmak için lojistik altyapının çok sağlam olması gerektiğini anlatan Büyükekşi şöyle konuştu: "Devletin yapacağı yatırımlar Alsancak Limanı'nda günü kurtarır. İhracatçılar açısından Limanın uluslarası bir destinasyon olması lazım. Bu sayede navlun fiyatlarının azalması ve uluslararası ticarette rekabet şansı yakalayabiliriz. Bu da ancak özelleştirme ile mümkün olabilir. O nedenle özelleştirme süreci yeniden başlatılmalı."
İhracatçının yüksek faiz politikasının sancılarını yaşadığını savunan Büyükekşi, "Merkez Bankası şu anda faizleri yarım puan düşürmeli. Şu anda günde 30 milyon dolar döviz alıyor bu yeterli değil. Bizim bu kurlarla ayakta kalmamız, üretimi ve istihdamı ayakta tutmamız mümkün değil. İthalatın artması ile büyüme olmaz. Büyüme ihracatla sağlıklı olur" diye konuştu.

"Ege'nin işi daha zor"
Kur baskısı nedeniyle Egeli ihracatçıların işinin daha zor olduğunu belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, tarıma dayalı ürün ihraç eden ihracatçıların maliyet artışı nedeniyle pazarda fiyat tutturma sorunu ile karşılaştıklarını söyledi. Ege'nin net döviz getirisi sağlayan ithalata dayanmayan bir ihracat yapısı olduğunun altını çizen Mehmet Büyükekşi, "Bazı sektörler ara mamul ihtiyaçlarını ithalatla karşılayarak kur baskısına direnebiliyor ama Ege Bölgesi'nin bu şansı yok. Biz bu konuda kısa süre sonra yapılması gerekenlerle ilgili bir rapor hazırlayacağız diye konuştu.