1. YAZARLAR

  2. CANBERK YILMAZ

  3. Avrupa Birliği'nin sonu mu?
CANBERK YILMAZ

CANBERK YILMAZ

Yazarın Tüm Yazıları >

Avrupa Birliği'nin sonu mu?

A+A-

Birleşik Krallık’ın Brexit Referandumunda çıkan sonuç AB’den ayrılma yönünde gerçekleşti. İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ın bu kararı akıllara AB’nin dağılma sürecine girdiği sorusunu getirdi. Ayrıca Birleşik Krallık kendi içinde de İskoçya’nın yeniden bağımsızlık referandumuna gitmesi ve Kuzey İrlanda sorunuyla tekrar muhatap olabilir.

Avrupa'daki Müslümanları zor günler bekliyor

İngiltere’de aşırı sağcı, göçmen karşıtı ve yabancı düşmanı parti ve grupların AB’den çıkışı en ön saflarda desteklediğini görüyoruz. Avrupa’daki Müslümanları daha zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz. Kamuoyu anketleri, İngiliz halkının referandum karşısında ikiye bölündüğünü gösteriyor. AB'den çıkma yanlıları, Mayıs ayındaki genel seçimlerde yüzde 13 oy alan UKIP (İngiltere Bağımsızlık Partisi), Muhafazakâr Parti milletvekillerinin beş kabine üyesinin de aralarında bulunduğu yaklaşık yarısı, Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson (ayrılma kampanyasının en önemli figürlerinden biri), Bazı İşçi Partisi milletvekilleri ve Kuzey İrlandalı DUP (Demokratik Birlik Partisi) olarak görülüyor.

Cameron ve Obama AB'de kalınması gerektiğini savunuyor

Muhafazakâr Parti'de öncelikle Başbakan Cameron, AB'den bazı yetkileri geri aldıkları, bu yüzden AB'de kalınması gerektiğini savunuyor. Kabinenin 16 üyesi de AB'de kalma yanlısı. Muhafazakâr Parti kampanya sırasında tarafsız kalacağını açıklamıştı. İşçi Partisi, SNP (İskoçya Ulusal Partisi), Galler'den Plaid Cymru ve Liberal Demokrat Parti AB'de kalınmasını savunuyor. ABD Başkanı Barack Obama da AB'de kalınmasını savunanlardan. Fransa ve Almanya başta olmak üzere diğer AB üyesi ülkeler de ayrılığa karşı çıkıyor.

Refefandumun kutuplaştırıcı etkisi

Demokrasilerin bugün geldiği noktaya artık post modern demokrasiler mi dersiniz küresel demokrasiler mi kararı siz verin! Referandum güçlü bir araç olarak kullanılmakta ve sonuçları itibariyle toplumu kutuplaştırıcı etkisi bulunmaktadır. İngiltere’de Brexit referandumunda yüzde 51.9 oy oranında ayrılma taraftarının yanında, yüzde 48.1 oranında AB’de kalma yönünde oy veren bir kitle var. Referandum sonucunda dünyada hayal kırıklığına uğrayan birçok kişi, şuan “başka bir ülkeye uyandık” hatta “başka bir dünyaya uyandık” diye düşünüyor. Avrupa Birliği yalnızca ulus-üstü ekonomik entegrasyonunu tamamlamış bir ülke değil, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti ilkelerini tüm dünyaya benimsetmeye çalışan barış temelli bir siyasi örgütlenme ideali olarak karşımızdadır.

Trump'tan ayrılığı destekleyen çıkış

İngiltere’de yaşanan bu sonucun ardından Hollanda ve Fransa’da aşırı sağcı liderler referandum çağrısı yaptılar. Aşırı sağcılar “kendi ülkemizin, paramızın, sınırlarımızın ve göç politikamızın kontrolünde biz olmak istiyoruz” sözleriyle Avrupa’da yeni bir akımı ifade ediyorlar. Ekonomik ve Siyasal bütünleşmenin, “Avrupa Birliği İdeali”nin üzerine bu kaygılarla çıkıyorlar.

ABD yönünden gelen bir başka dikkat çekici yankı ise başkan adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Cumhuriyetçi lideri Donald Trump’ın, "İngilizler ülkelerinin kontrolünü geri aldı" açıklamasıdır. Bu gelişmeler, işbirliği ve barış temelli ideallerin yerini ülke çıkarlarının ve kaygılarının aldığı bir sürece doğru götürmektedir.

İngiltere’de bu kararın çıkmasının sebeplerine bakacak olursak; öncelikle hala 2008 Ekonomik krizinin dalga etkileri İngiltere’yi etkilemeye devam ediyor. Bunun yanında AB'yi terk etme kampanyası yapan gruplar üç ana konuya yoğunlaşıyor:

*Egemenlik: İngiltere'nin kendi yasaları ve düzenlemeleri üstünde daha fazla kontrole sahip olması

*Göç: İngiltere'nin kendi sınırlarını daha fazla kontrol edebilmesi

*Para: İngiltere'nin AB'ye her yıl yaptığı 19 milyar sterlin ödemesinin durması

Referandum sonucu yasal olarak bağlayıcı değil. İngiliz parlamentosunun da 28 üyeli AB'den çıkmak için gerekli yasaları geçirmesi gerekiyor. AB'den çıkışın koşullarını müzakere etmek iki yıl ya da daha fazla sürebilir. Aslında her şey biraz havada çünkü AB'den çıkış daha önce hiç yaşanmadı.

Türkiye'nin üyelik sürecini aksatacaktır

Türkiye açısından bakarsak kısa vadede AB’nin bu krizle kendi içine kapanacağını ve sorunlar karşısında yeni çözüm arayışlarına gireceğini söyleyebiliriz. Genişleme sürecinin böyle bir ayrılma ile kesilmesi elbette Türkiye’nin üyeliğini aksatacaktır. AB’nin uzun vadede İngiltere ile ilişkilerini yeni bir model oluşturarak düzenlemesi yönünde düşünceler bulunmaktadır. Bu Türkiye’ye karşı da üyelik dışında yeni bir modelle yaklaşılması sonucunu doğurabilir. Yaşadığı ilk kitlesel ve uzun süreli göç dalgasında böylesine bocalayan AB artık yeni pratikler edinmek zorundadır. Genişleme politikası AB’yi umulanın aksine güçlendireceği yerde ekonomik ve siyasi anlamda yıpratmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’nin nüfusunun büyüklüğü ve Müslüman oluşu, Avrupa içindeki Müslüman karşıtları ve aşırı sağcılar düşünüldüğünde kriz yaratacak bir genişleme olarak algılanıyor.

2. Dünya savaşından beri en büyük çıkar çatışması

Avrupa Birliği İdeali ile barış içinde bütünleşen Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’ndan beri yaşadığı en büyük çıkar çatışması ve fikir ayrılığı dönemine girmiş bulunuyoruz. Bu ayrışma Ortadoğu’da yaşanan savaş ve çatışmaların neden olduğu uluslararası bölünmüşlük ve göç sorunu, bugün Avrupa Birliği örgütünün bu sorunlar karşısında etkili olamamasının yarattığı politik yetersizliği de göstermektedir.

1648 Westphalia Barışı ve 1815 Viyana Kongresi ile temellendirilen Avrupa Ahengi dönemini 1. ve 2. Dünya Savaşları ile sonlandıran ve yıkım yaşayan Avrupa, tarih tecrübesiyle bu krizden çıkabilecek mi? Yoksa dünyaya yeni bir çıkar çatışması ve uyumsuzluk örneği mi sergileyecek göreceğiz! Önümüzdeki süreçte uluslararası politikada ideallerin mi yoksa ulusal kaygıların mı Avrupa’yı şekillendireceğini daha hızlı bir şekilde izleyeceğiz gibi duruyor.

Canberk Yılmaz
Kocaeli Üniversitesi Avrupa Birliği Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Yüksek Lisans

Bu yazı toplam 9322 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.