1. HABERLER

  2. SEKTÖRDEN

  3. Erin Motor yerli motoruyla denizlere açılıyor
Erin Motor yerli motoruyla denizlere açılıyor

Erin Motor yerli motoruyla denizlere açılıyor

Ürettiği yerli motorlarla bu alanda Türkiye’de de kaliteli işler yapılabileceğini kanıtlayan Erin Motor yakın zamanda “marine” bölümünü de hayata geçirmişti. Şirketin Genel Müdürü Ersin Şahin ile denizcilik sektöründeki hedeflerini konuştuk.

A+A-

Türkiye’nin sayılı yerli motor üreticilerindensiniz, nereden çıktı denizcilik alanına yatırım yapmak?

Marine bizim işimizin sadece bir parçası. Bizim uzmanlık alanımız dizel, içten yanmalı motor. Bizim üretim yaptığımız segment off-highway ya da off-road diye geçiyor. Yani yol dışında giden araçlar. Off-highway dediğimizde hangi araçları kapsıyor: Standby motorlar, jenaratörler, tarım araçları, traktörler, iş makineleri, biçerdöverler, silindirler ve deniz araçları. Biz 11 sene önce başladık dizel motor ar-gesine, önce dört silindirli motorla yola çıktık. Fakat dünya üzerindeki bütün çok silindirli motorlar önce tek silindir üzerinde optimizasyonunu yaparlar. Biz tek silindirli motoru ar-ge amaçlı ürettiğimizde pazarda bir boşluk gördük ve tek silindirli motorla devam etmeye karar verdik. Yaklaşık iki sene bu motorun ömür testleriyle uğraştık,  on bin saati aşkın kendi test odamızda test ettik ve bizimle paralel olarak Yıldız Teknik Üniversitesi’nde de bu motor koşturuldu. Bizim motorumuzun üzerine üç tane doktora tezi, üç tane yüksek lisans, onun üzerinde de lisans tezi yazıldı sadece Yıldız’da. Onun haricinde diğer üniversitelerde de ar-ge çalışmaları yapıldı. Oradaki know-how’ların hepsi bu motora aktarıldı. Biz işin sonucunda motorcu olmak istiyoruz. Bu motorun kullanıldığı pazarları seçelim ve kendi son kullanıcı ürünlerimizi sunalım istiyoruz. Jenaratörler, tarımsal sulama, motopomp ve marine alanında ürün arzına başladık.

Hangi tarz teknelerde bu motor kullanılabiliyor?

Artvin’den Mersin’e kadar üç tarafı deniz olan bir ülkeyiz. En çok yedi ile on metre arasındaki ahşap balıkçı teknelerinden var bu kıyı şeridinde. Bu tekneler gezinti teknesi olarak da kullanılıyor. Bizim motorumuz güç olarak tam bu segmente uygun bir motor. Baysan’dan aldığımız şanzımanla marinazasyonu da kendimiz yaptık. Şu an yeşil ruhsatı olan bütün balıkçı teknelerine bağlanabiliyor. Tabii satışa çıkmadan önce saha testlerinden gayet başarılı olarak döndük. Denizde çalışan potansiyel kullanıcılara da bunu denettik ve çok memnun kaldılar.  

Marine için özel teknik eklemeler yapıldı mı motora?

Bir kere yakıt konusunda çok tasarruflu. Altınoluk’a gönderdiğimiz bir kullanıcı bizim motorumuzdan önce pancar motoru kullanıyordu. Bize şöyle bir laf etti, aynı yakıtla pancar motorla üç kere gittiğim yere sizin motorla dört kere gidiyorum. Bu çok önemli bir yakıt tasarrufu yüzde 33’lere tekabül ediyor. Türkiye’de bu yedi ile on metre arasındaki teknelerin daha çok olta balıkçılığında ve ağda kullanıldığını biliyoruz. Oltacılar ve ağ atanlar motorda düşük devir arıyorlar. Pancar motor 1000, 1100 devirlerde çalışıyor. Biz orada ciddi bir ar-ge ile motorun rolanti devrini 600 devire kadar düşürdük. Bu ne avantaj sağlıyor, tekneyi olabildiğince yavaş bir şekilde ilerletebiliyoruz. Bu oltacılar için çok kıymetli bir şey. Motor istop etmeden 600 devirde sayarak tekneyi götürebiliyor.

Denizcilik sektörü Erin Motor markasının farkında mı?

Açıkçası ilk tanıtımı Alaçatı’da yaptık. Hem bir sektörün nabzını yoklamak hem de kendimizi tanıtmak için bir organizasyondu. Şimdi ufak ufak bizim istediğimiz gibi marka yayılmaya başladı. Ama önümüzdeki sene için marine tarafına biraz daha eğilmek gibi bir hedefimiz var. Orada motorun gezi teknelerine takılması ile ilgili yönetmeliklerle ufak bir konu var.      

Nedir bu konu?

Avrupa’da 19 kilowatt altındaki motorlarda herhangi bir emisyon şartı aranmıyor, bizim segmentte denizde de geçerli bu son yönetmeliklerle. Ancak Türkiye’deki yönetmelikte neden olduğunu bilmiyorum, ya yanlış çeviri ya da farklı bir yönetmelikten kaynaklı 19 kwt’lık motorlardan da emisyon testi isteniyor. Buradaki sıkıntı şu biz yüzde yüz yerli bir motor yaptık. Yabancı bağımlılığımız yok. Bizim motorun en önemli özelliği sadece Türkiye’de üretilebilmesi değil. Türkiye’de üretilip aynı zamanda ar-gesi yüzde yüz oranda tasarımı Türkiye’de yapılıyor olması. Marine için Türkiye’de emisyon testini yapabilecek akredite bir kuruluş yok. Motorun testleri konusunda testlerden geçeceğini biliyoruz o konuda bir sıkıntı yok.  Ama benim motoru test için İtalya’ya ya da denizi olmayan Çek Cumhuriyeti’ne göndermem gerekiyor. Tabii bu durum bizi üzüyor açıkçası.

Motor üretiminin zor bir alan olduğunu biliyoruz. Motoru hariç bütün parçaları Türkiye’de üretildi gibi haberler görüyoruz. Motor üretiminde neden gerideyiz?

Makine üretimi mühendisliğinde motor olayı bu işin en üst noktası. Türkiye’de bu iş neden bu kadar geç kalmış diye sorarsanız da maalesef yıl 2018 olsa bile teknoloji tuğla üstüne tuğla koyarak ilerliyoru. Sadece tek fark şu bundan 50 sene önce 10 sene süren bir şeyi bugünün teknolojisiyle aradaki farkı  1-2 senede kapatabiliyoruz. Ama sizin ülkenizin bu konudaki know-how birikimi 50 sene geriden geliyorsa beş on seneye aradaki farkı kapatabilmek için ihtiyacınız var demektir. Biz 10 senedir bu motor üzerinde çalışıyoruz. Avrupa’da bu işi yapsaydık 2-3 senede belki bu iş bitmiş olurdu. Ama motorun her parçasının Türkiye’de üretiliyor olması bu işi özgün bir motor yapıyor. 360 tane özgün totalde 1000’e yakın parça var. 1000'e yakın parçanın adeta bir harmoni içinde bir birini etkilemeden çalışabilmesi gerekiyor. Bu hakikatten bu büyük bir birikim.

Bu teknolojiyi biz satın aldığımızda bu know how’da bize gelmiş olmuyor mu?

Olmuyor sen çünkü görseli satın almış oluyorsun ve onu doğru şekilde taklit edebilmek bile büyük bir birikim. Deneme yanılma ile geçen uzun yıllar gerekiyor bunun için. Bu yüzden bir Mercedes’i üretmek o kadar kolay değil. Çünkü o yollardan geçmen gerekiyor. Bunun arkasına hemen şu soru geliyor, peki parasını verip bu teknolojiyi bilen adamı getirtemiyor muyuz? Gelmiyor çünkü o teknolojiyi kim üretiyorsa, size gönderdiği artık demode bulduğu modası geçmiş teknolojiler. Eğer motorunuz savunma sanayi gibi teknolojik olarak üst düzey bir ürünse bu teknolojiyi size parasıyla dahi vermek istiyorlar. Bu yüzden Erin Motor'un bu noktaya gelebilmesi uzun zamanlar süren ar-geler sonucunda oldu.

erin11167.jpgerinmotor-endustriyeldizelmotor.jpg

 

 

 

 

Haber: Kemal Can Kayar - Virahaber.com 

 

Bu haber toplam 11336 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.