1. HABERLER

  2. DENİZ TİCARETİ

  3. METİN KALKAVAN

  4. Metin Kalkavan'dan kritik Rusya çağrısı
Metin Kalkavan'dan kritik Rusya çağrısı

Metin Kalkavan'dan kritik Rusya çağrısı

İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, "Rusya'nın istediği bizim telaşa düşmemiz" dedi. Kalkavan, Türk gemileri için Rusya limanlarına gitmeme çağrısında bulundu.

A+A-

İMEAK Deniz Ticaret Odası Aralık Ayı Olağan Meclis toplantısında konuşan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Rusya ile ilgili yaptığı konuşmada Türk armatörleri ve gemi işletmecilerine seslendi. Kalkavan, "Türk sahipli gemiler ile Türk bayraklı gemiler, Rus limanlarına gitmesin, sefer yapmasın" ifadelerini kullandı.

"2016 zor bir yıl olacak"

2016 yılının zor bir yıl olacağını belirten Kalkavan, "2015’te dünya çok önemli olaylara şahit oldu. Başında Ankara patlaması, Paris’teki olaylar ve uçak düşürme hadisesi. 2016 denizciler açısından çok zor bir yıl olacak. Belli bölümleri hariç denizcileri bir bütün olarak alırsak, tankercilik ve kuru yük gemiciliği dışında, çok zor bir yıl olacak" diye konuştu.

"Hiç kimse kavgadan, savaştan yana değil"

Rusya ile yaşanan uçak düşürme hadisesinden sonra artık herkesin aklı selim davranarak doğru hesaplar yapması gerektiğini vurgulayan Kalkavan, "İki şeyi birbirinden ayırmak lazım. Birisi ekonomik, birisi siyasi, devletler arası. İkincisi devreye girdiği zaman ekonomik hesap yapılmaz. Kimi vurur, kimi yanar, bunun hesabını yapamazsınız. Rusya uçak düşürme hadisesi olmadan önce de göndermiyorum diyebilirdi. Libya’da savaş olduktan sonra bir anda orada taşımacılık kapandı. Orada iş yapan müteahhitler çok ciddi zararlar gördü. Bu işin doğasında riskler her zaman var. Hesaplanamayan riskler her zaman vardır. Bu geldiğimiz durumda aklıselim davranmak lazım. Artık olanı geri alamayız, uçağı alıp havaya geri koyamayız. Olan oldu. Bu bir milattır. Bu ilişkiler çok kolay normale döner mi? Hayır. Belli bir zaman gerekli. Hiç kimse kavgadan, savaştan yana değil" açıklamasında bulundu.

"TOBB Başkanı’nın açıklaması devlet katında doğrudur"

Geçtiğimiz günlerde TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun Rusya ile yaşanan krizden Türkiye’nin zararlı çıkmayacağına yönelik yaptığı açıklamayı değerlendiren Metin Kalkavan,  "Bu açıklama devlet makamında doğrudur. Devleti sorgulama şansımız var mı? Belki günü sonunda karlı çıkacağız. Devlet böyle şeylerde üçün beşin hesabını yapmaz. Bu devlet işi. Ben deniz taşımacılığı için tam tersini düşünüyorum. Daha faydalı olacağı kanısındayım. Zaten tek bir piyasaya dayalı çalışmak son derece yanlıştır. Ayrıca biz dış ticarette Rusya'ya karşı ciddi açıklar veren bir ülkeyiz. Eğer o demeci Odalar Birliği Başkanı veriyorsa, o demecin ardında derin bir anlam vardır. O diyor ki; sen bize, devletimize böyle hukuki olmayan ticari yaptırımlarla diz çöktüremezsin. Bu mesaj bu kadar nettir. Siz kaç kere gördünüz öyle bir mesaj verdiğini? Burada ticaret erbabı 'bu devlet meselesidir' deyip dik duracak. Zararını gidip devlet katında anlatır. Zararının bir kısmını tazmin eder etmez o ayrı. SSCB döneminde, dünyaya kapalı olduğu zamanlarda Rusya’dan turist mi geliyordu? Gorbaçov’dan sonra başladı gelmeye. Böyle baktığınızda bir piyasaya bu kadar yığılmak doğru değil“ dedi.

"Rusya’nın istediği bizim telaşa düşmemiz"

Rusya’nın, Türkiye'nin telaşa düşmesini istediğini kaydeden Kalkavan şunları söyledi: "Devlet bu krizin zararlarını en aza indirgemek için çalışıyor. Onlar bize zaten soracaklar. Rusların istediği bizim telaşa düşmemiz. Biz ticaretlerini engelleyelim, sıkıştıralım, lobi yapalım. Biz kendi aramızda, yönetim kurulundan arkadaşlarla tartışıyoruz. Olaya stratejik bakmak lazım. Burada başka bir oyun oynanıyor. Buradaki durum öyle 3-4 tane domates değil. Çok büyük oyun oynanıyor. Bu oyun 10 yıl, 20 yıl, 100 yıl sonrası için oynanan bir oyun. Burada ülkeler nerelerde yer alıp nerelerde olacaklar? Daha önceden Avrupa Birliği-Türkiye toplantısı kaç kez yapıldı? Orada farklı bir şey geliişiyor. Bizim bütün resmi görme şansımız yok, bilme şansımız da yok. Her krizden ilk etkilenen denizcilik sektörüdür. En son düzelen sektör de biziz. Bu durum işimizin doğasında var. Her zaman doğru ölçüm yapıp riski doğru almak lazım."

"Türk gemileri Rusya’ya girmesin"

Rusya ile yaşanan krizden sonra Rus hükümetinin Türk denizci ve iş adamlarına yaptığı baskıya karşılık olarak armatörlere tavsiyede bulunan Metin Kalkavan, "Almıyorsan bizi gitmiyoruz kardeşim, bitti. Türk bayraklı ve Türk sahipli gemiler mümkünse Rus limanlarına gitmesin. Ne ile karşılaşacağını bilemeyiz. Senin taşıyacağın yükü başkası taşıyacak, onun taşıdığı yükü sen taşıyacaksın. Kuzeye gitmeyeceksin, güneye gideceksin. Benim tavsiyem tedbirinizi alın. Özellikle küçülebildiğiniz kadar küçülün. Sadece Rus uçağından dolayı değil, terör yüzünden de dünyada turizm 2016’da son 30 yılın en kötü sezonunu yaşayacak. Kim Roma’ya, Londra’ya, Paris’e gitmek isteyecek? Bizim gibi teröre bağışıklılar. İnsanlar çok hassas" dedi.

"Karşılıklar Yönetmeliği’nin yeniden hayata geçirilmesi için başvurduk"

Denizcilerin sorunlarının devlet katında bilinmesi ve aynı zamanda yaşadıkları zararların en aza indirgenmesi için yapılan çalışmalardan bahseden Metin Kalkavan şunları söyledi: "Odalar Birliği devleti bilgilendirmek için bir iletişim masası kurdu. Rusya ile yaşadığınız her türlü sorunu anında iletin. Personelin, geminin yaşadığı bütün sorunlar anında oraya iletilsin, o kanalı açmak lazım. Biz burada ne yapabiliriz ki? Gemiyi tutmuşsa kurtaramazsın. Gemiye ceza gelmişse ödemek zorundasın. Bu yüzden devletle iş birliği içinde çalışmak zorundayız. Benim tavsiyem Antalya ve diğer bölgelerde deniz turizminin içinde olan kişiler ya bir kısım gemisini bağlasın, ya bir kısım elemanını hiç almasın. Çok ciddi etkiler olabilir. Buna karşı devlet mutlaka bazı önlemler alır. Biz buna karşı BDDK’nın 2010 yılında çıkardığı Karşılıklar Yönetmeliği’nin yeniden çıkarılması için başvurumuzu yaptık. Bu, bankalarda olan kredilerinizin yeniden, kolayca yapılandırılmasına müsaade eden bir yönetmelik ve bu yönetmelik ana sözleşmesinde denizci geçen bütün herkese uygulanıyor. İnşallah onu yeniletmeyi başarırız."

"Arabuluculuk isteğe bağlı bir durum"

Arabuluculuk konusunda denizcilerin TOBB Tahkim Divanı’na başvurmalarını tavsiye eden Kalkavan, "Çoğunuz bilmez ama ben TOBB Tahkim Divanı Başkanıyım. Tahkim olayını, arabuluculuk olayını işletebiliriz ama isteyenler ile yapabiliriz. İki taraf da kabul etmek zorunda. Aksi taktirde hiç bir şey yapamazsınız. Bunun için tavsiyem, anlaşmalarınıza 'Uyuşmazlık durumunda öncelik TOBB Tahkim Divanında' diye ekleyin. İki taraf gelsin 'bizi buluştur' desin, biz kendi arabulucularımızı belirler, o işi görürüz. Arabuluculuk meselesinin mutlaka çalıştırılmasında fayda var. Ama bu isteğe bağlı bir durum" diye konuştu.

"Şimdi birlik olma zamanı"

Söz konusu devlet olunca ekonomik zararın çok önemli olmadığını ve herkesin birlik olması gerektiğini vurgulayan Metin Kalkavan, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Ekonomik olarak zarar görmek her şey demek değil. Şimdi birlik olma zamanı. Rusya meselesinde ok yaydan çıktı. Ağlamanın kimseye faydası olmaz, tersine zarar verir. Onun için Odalar Birliği Başkanı’nın o çıkışı devlet adınadır. Dünyanın en pahalı gazını kullanan ülkelerden biriyiz. Neredeyse piyasa ortalamasının yüzde 60-70 üzerinde pahalı. 2016 hiç tahmin etmeyeceğiniz kadar farklı bir yıl olacak. 2016 için önlemlerinizi olabildiğince hızlı alın. Belki karınızdan az bir şey kaybedersiniz ama erken davranmak çok önemlidir. Dünya ekonomisi belli bir oranın altında büyüdüğü zaman ticaret büyümüyor. Dünya ekonomisinin iyi büyümesi çok kolay değil. Görünen o ki, terörün etkileri çok farklı olacak. Terör kalıp değiştirdi. Terör artık bölgesel olmaktan çıktı. Kimisine göre 3. Dünya Savaşı başladı. Burada denizcilerin gerçekten çok dikkatli olması lazım. Öteleme yapacaksanız, ödemeleriniz, çalıştıracağınız elemanlar konusunda önlemlerinizi çok erken almanız lazım. Eğer bu durum Mart ya da Nisan ayında olsaydı verilmiş taahhütlerden korkunç zararlar olacaktı. Olaya bir de iyi tarafından bakmak lazım. Yapılabilecekler kesinlikle var. Bunları kendi firmalarınız adına kesinlikle yapmanız lazım. Eğer bu durumun üç ya da altı ayda çözüleceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İçinde bulunduğumuz sektör, dünyada ne olursa olsun, ilk olumsuzlukta, ilk etkilenen sektör. Tüm sektörler düzeldikten sonra biz ancak düzelebiliyoruz. İlk darbeyi yiyen ve en son iyileşen sektörüz. Ne olursa olsun işin doğasında bu var. Devamlı riskini ölçüp doğru hareket etmek lazım. Önlemlerimizi almak zorundayız."

ViraHaber.com

Bu haber toplam 2156 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.