1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Türk Denizcilik Sektöründe güçlü bir konsorsiyum: ACCOMAR
Türk Denizcilik Sektöründe güçlü bir konsorsiyum: ACCOMAR

Türk Denizcilik Sektöründe güçlü bir konsorsiyum: ACCOMAR

ACCOMAR tersanelere anahtar teslim çözümler sunan güçlü bir konsorsiyum. Deniz ekipmanları (OCEANİST) , deniz mobilyaları (ÇİTA) ve marin mutfak imalatı (ÜNOKS) alanlarında Türk deniz pazarına hakim üç büyük şirketi çatısında topluyor.

A+A-

 Accomar Konsorsiyumu esasen bir proje ortaklığı. Firmalar kendi alanlarında ayrı ayrı hareket etmeye devam ediyorlar. Bununla birlikte bugün tek bir güç olarak yurtdışı pazarında rekabet eden ACCOMAR, cruise firmalarına Türkiye’den teklif veren tek marka konumunda. ACCOMAR’ın kuruluş hikayesini ve gelecek hedeflerini kurucularından dinledik.

Önce sizden başlayalım… Biraz ÜNOKS’tan bahsedip sonra da uzun soluklu bir firma olarak neden böyle bir ortaklığı tercih ettiğinizi anlatabilir misiniz?

KAAN BONCUK

ÜNOKS ENDÜSTRİYEL PASLANMAZ ÜRÜNLER SANAYİ

ÜNOKS, paslanmaz sacı müşterilerinin gerek duyduğu şekillere çeviren bir sihirbaz gibidir. Mutfak ve çamaşırhane projelerinin yanında paslanmaz çelikten ürüne ihtiyaç duyulan her alanda hizmet vermektedir. Her boyutta ticari ve Askeri projelerde yer alma kapasitesine ve bilgi birikimine sahip, zor süreçleri barındıran dokümantasyon isteklerini gerçekleştirebilen bir firmadır.

Biz, ÜNOKS olarak bir proje şirketi ve 90’ların sonundan beri sektörün en güçlü oyuncusu olmaktan gurur duyuyoruz. Deneyimli kadromuz ile sektörün dalgalı, fırtınalı dönemlerinde ayakta durabilmeyi; durgun zamanlarında da yeni limanlara, yeni hedeflere yönelmeyi her zaman başarabildik. Krizin en kuvvetli olduğu zamanda üretim tesisimizi Güngören’den Tuzla’ya taşıyarak da gemi inşa sanayine olan güvenimizi ve bağlılığımızı gösterdik. Biz işimizi ve iş yapma heyecanımızı seviyoruz. Bunu da aynı heyecanı duyan firmalarla paylaşmaya çalışıyoruz.

ACCOMAR ise her biri kendi iş alanında önemli işler başaran üç büyük şirketin ikili, üçlü yürüttükleri işbirliklerini bir marka altında toplayan yepyeni bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, deniz tipi mutfaklar başta olmak üzere diğer paslanmaz çelik malzemelerin bulunduğu alanların üreticisi ÜNOKS, birçok gemi ekipmanının tedarikçisi OCEANIST ve deniz mobilyaları üreticisi ÇİTA firmalarının ortak müşterileri olan tersanelere ayrı ayrı satmakta oldukları ürünleri aynı portföy içinde toplayarak, tersanelerin satın alma süreçlerinde sadelik sağlamış, biz üç üretici için de yaptığımız işe katma değer getirmiştir.

Amaç firmalarımızın kar etmesinin yanında tersanelerimizin elini yurtdışındaki rakiplerine karşı bir nebze olsun kuvvetlendirmeyi de sağlamış olmaktır. Kaldı ki uygulamakta olduğumuz bu sistem zaten yurtdışında uzun zamandır uygulanan bir sistemdir. Farklı olan bu uygulamayı yapan ilk gemi iç donatım Türk şirketleri olmamızdır.

Bu noktada sektörümüzün önde gelen tersanelerinin oluşturdukları konsorsiyumdan ilham aldığımızı da belirtmeden geçmememiz gerekir.

Siz de firmanızla ilgili bilgi verebilir misiniz? ÇİTA ne zaman kuruldu? Neler yapıyorsunuz?

COŞKUN ÇİN

ÇİTA MARİN MOBİLYA & MİMARLIK
 

Firmamız 1997’de kuruldu ve 21 yıldır bu sektördeyiz. Denizcilik sektörünün gemi içi sabit mobilya alanında faaliyet gösteren lider üreticilerinden biriyiz. ÜNOKS ve OCEANİST ile yaklaşık 8-10 yıldır fiilen bir birlikteliğimiz vardı. Birlikte uzun zaman çalışınca ticaretin dışında hem dostluğumuz gelişti hem de network paylaşımımız oldu. Dolayısıyla üç firma olarak bu birlikteliği pratiğe dökmek istedik ve ACCOMAR doğdu. ÇİTA denizcilik sektöründe ticari alana -yat alanını ayrı tutuyorum- mimarlığı sokan tek firma ve son 3-4 yıldır takip edilip kopyalanıyoruz. Çünkü tersanelerin elini güçlendirmek ciddi bir mesai ve mühendislik hizmeti gerektiriyor.

Bizim firma olarak hedefimiz yurtdışı ağırlıklıydı. Bu konsorsiyumla birlikte dünya pazarındaki pastadan pay alma çabamız arttı. Türkiye’de zaten on tane tersane iş yapıyorsa, dokuzunda zaten ÜNOKS, ÇİTA ve OCEANİST olarak beraberdik. Şimdi artık ACCOMAR olarak da varız.

Firmanızda kaç kişi istihdam ediyorsunuz?

ÇİTA’nın en yüksek işçi kapasitesi 120 oldu. Normal şartlarda 60-70 kişilik bir kemik kadromuz var. İçinde 3 iç mimar, yaklaşık 3-4 gemi inşa mühendisi bulunuyor. Oysa Türkiye’de bizim gibi şirketlerde gemi inşa mühendisi görmeniz mümkün değil. Çoğu insan gemi inşa mühendisinin mobilyacıda ne işi var diyebilir ama biz olaya çok farklı bir açıdan yaklaşıyoruz. Düşünün daha 2000’li yıllarda bu ülkede gemiler tarlalarda yapılıyordu.

Üstelik birçok tersaneci gemi inşa mühendisi çalıştırmadıkları için övünürdü.

Biz o dönemde Türkiye’ye hizmet edemedik, etmedik. Dolayısıyla bugün aranan bir firma olduk. Bundan 3,5-4 yıl önce, çok önemli bir yatırım yaptık ve Yalova’da son teknoloji makineler ile full otomasyona yaklaşan üretimi olan bir fabrika kurduk.

Üstelik yeni yatırım yapılabilecek bir dönem de değildi. Çok zor bir dönemdi.

Biz ÇİTA olarak Türkiye’de oluşan her krizde büyüdük.

Özetle krizi fırsata çevirdiniz.

Fırsata çevirdik de diyebiliriz, yaptığımız atılımlar o dönemlere denk geldi de diyebiliriz. Bunu bilinçli olarak yaptığımızı söyleyemem. Piyasanın ihtiyacı vardı. Ayrıca yurtdışında bulunan rakiplerimiz Türkiye pazarındaki pastadan pay almaya başlayınca biz de doğal olarak rekabete girdik ve karşılarına ACCOMAR olarak güçlü bir şekilde çıktık. Çünkü ciddi bir network’ü paylaşıyoruz. Birbirimizden ciddi anlamda güç alıyoruz.

 

OCEANİST bu konsorsiyuma nasıl katıldı?

UMUR ÇULHA

OCEANİST ENGİNEERİNG

Biz OCEANİST olarak bir temsilcilik firmasıyız ve çoğu Avrupalı firmalar olmak üzere 43 ayrı temsilciliğimiz var. Uzakdoğu ve Amerika’dan da önemli firmaları temsil ediyoruz ve yaklaşık 15-16 senedir birlikte yol alıyoruz. Sadece interior kısmında değil, makine tarafında da ciddi çalışmalarımız var. Satışın yanı sıra servis hizmeti vermeyi önemsiyoruz.

Ürünlerimiz yüksek kalitede ve bugüne kadar hep kaliteli projelerde kullanıldı. Bu da bizim tercih edilirliğimizi artırdı. Hedefimiz hem yurtdışında hem de iç piyasada projelerimize devam etmek. Bu açıdan ACCOMAR çok önemli bir girişim oldu. Hali hazırda üç firmanın gücünü tek projede birleştirip önemli işler yapıyoruz. Yine de sınırlarımızı aşmak çok önemsediğimiz bir konu. Aslında nihai hedefimiz firmamızın sürdürülebilirliğini sağlamak. Görüldüğü üzere sadece Türkiye’ye bağlı kalarak bunu gerçekleştirmek mümkün değil. Mutlaka ve mutlaka Norveç, Polonya, Rusya, İspanya ve Hırvatistan gibi önemli kontaklarımız olan ülkelerle çalışmamız gerekiyor.

Bu oluşumun adı ACCOMAR nereden geliyor?

METEHAN YÜKSELEN

ACCOMAR GENEL KOORDİNATORÜ

ACCOMAR “accommodation” ve “marine” kelimelerinin birleşiminden doğdu.

ACCOMAR’ın hihayesi nasıl başladı? İlk kimin fikriydi?

Ben 16 yıllık gemi inşa mühendisiyim. Tersanelerde çeşitli görevlerde bulundum. Bu görevlerin çoğu proje müdürlüğü şeklindeydi. Son çalıştığım projelerde yaklaşık dokuz yıldır ÇİTA, ÜNOKS ve OCEANİST ile birçok projede birlikteydik. Koordineli çalışıyorduk. Bu konsorsiyumu hayata geçirmeleri ve tersanelerin üstündeki yükü hafifletmeleri konusunda kendilerini teşvik ediyordum. Özellikle Norveçli armatörlere gemi yapmaya başladıktan sonra bu tarz konsorsiyumları görmüştüm. Armatörler Norveç’ten ACCOMAR tarzı oluşumları beraberlerinde getiriyorlardı. O zaman bu arzumuz daha da şiddetlendi. Aslında ACCOMAR’ın konsept olarak kuruluş aşamasında yoktum. Oluşuma ACCOMAR isminin verilmesi ile dahil oldum ve işte şimdi buradayız.

Made in Turkey” olmuş.

Evet. Nitekim bu koordinasyon üzerinden anahtar teslim projeler yapmaya başladık. Son çalıştığım tersaneden ayrıldıktan sonra bu oluşumda yer almak bana da kısmet oldu ve konsorsiyumun iş geliştirme, marketing ve kurumsal kimlik oluşturma noktalarında yer aldım.

ACCOMAR’ın çalışma kriterleri neler?

ACCOMAR konsorsiyumunu oluştururken bazı çekirdek değerler belirledik. Bunların en önemlisi inovasyondu. Birilerini taklit etmek yerine bu işe inovasyon getirmeli ve lider olmalıyız diye düşündük.

Bütün spesifik projelere hizmet verebiliyorsunuz değil mi?

Kesinlikle evet.

KAAN BONCUK: Bot ve römorkörden başlayıp en üst segmente kadar hizmet verebiliyoruz. Şu günlerde cruise projelerine teklif veriyoruz.

COŞKUN ÇİN: ACCOMAR’ın en can alıcı noktası da bu aslında; standart gemilerin projeleri bir yana cruise gemilerine proje verebilecek kapasitede olmak.

Bu gerçekten de çok önemli bir konu.

COŞKUN ÇİN: Bunun marketingini yapmaya başladık. Üçlü, dörtlü, ikili önemli iş seyahatleri yapıyoruz. Şirkete gidecek zamanımız bile olmuyor. Çok çalışıyoruz. O yüzden de cruise ve RoPax gemilerine teklif veren Türkiye’den tek firmayız diyebiliriz.

METEHAN YÜKSELEN: Bu bizi çok heyecanlandıran bir durum gerçekten. Çok keyifle ilerliyoruz.

COŞKUN ÇİN: Norveç, İspanya, Hollanda, İran, Romanya, Polonya gibi Uzakdoğu ile rekabet edebileceğimiz her ülkede çalışmayı hedefliyoruz. Bir tek Uzakdoğu ülkeleri ve Amerika kıtasıyla aramıza sınır çiziyoruz. Okyanus ötesi biraz sıkıntılı. Kısacası ACCOMAR sadece Türkiye’deki tersanelere hizmet etmek için kurulmadı. ÇİTA ve OCEANİST olarak İran’da ikinci projeyi de bitirdik. Yurtdışında proje yapma kabiliyetimiz giderek gelişiyor. Tabi Metehan Bey de tersane kanadından geldiği için bizim için ciddi bir güç oldu. Hepimiz kendi alanlarımızda uzmanız. Bugün herkes gemi inşa mühendisi ya da iç mimarım diye ortaya çıkabilir ancak bizde denizden sıfırdan gelmenin avantajları var. Proje önümüze geldiğinde detayına girmeden ne olduğunu çok iyi okuyabiliyoruz.

METEHAN YÜKSELEN: ACCOMAR konsorsiyumu olarak teklif verme sürecinden montaja kadar gemideyiz. Hatta en son odalardaki nevresimleri serip öyle iniyoruz.

Servis hizmetiniz de var mı?

METEHAN YÜKSELEN: Elbette. Yedek parça, servis hizmeti, satış sonrası hizmetlerin hepsi var. Burada önemli bir ayrıntı da şu; tersanenin bir gemi için verdiği garanti süresi bir yıl ise biz bu bir yıldan sonra da müşterilerimizle irtibatta kalıyoruz. Bu yüzden yedek parça desteğimiz ve satış sonrası servis hizmetimiz de çok güçlü. En son Norveç’te anahtar teslim şeklinde bitirilmiş bir geminin armatörünü ziyaret ettik. Çok memnundular gemilerinden. Ziyaretimiz ve desteğimiz ise çok hoşlarına gitti.

Üretim alanına gelirsek, iki firmamız da kendi üretim tesislerine sahip. ÇİTA MARİN Yalova’da yaklaşık 1600 metrekare alanda üretim yapıyor. Full otomasyona çok yakın bir üretimi var. Ayrıca diğer inovasyonlarımızdan biri olan mobil atölyelere sahibiz. Mobil atölye sayesinde dünyanın herhangi bir yerine tam teşekküllü bir mobilya fabrikası götürebiliyoruz. Profesyonel makinelerle donatılmış bu mobil atölye ihtiyaç duyulduğunda her yere gidebilen fonksiyonel bir ürün. Gezen fabrika da diyebiliriz.

ÜNOKS paslanmaz ürünler üreten fabrikamız ise Tuzla’da 1.200 metrekare bir alanda modern makineleri ve gelişmiş tasarım ekipmanları ile hem Tuzla, hem de Yalova bölgesindeki tersanelere çok hızlı bir şekilde hizmet verebiliyor.

Proje süreciniz nasıl işliyor?

METEHAN YÜKSELEN: Teklif verme süreciyle başlıyor. Teklif verme sürecini sadece genel yerleşim görseli ve basit bir teknik şartname ile yapıyoruz. Genel yerleşim resmi üzerinden yaşam alanlarını ve içeriğini listeliyoruz. Ardından iki boyutlu projelendirme yapıyoruz. Yine teklif verme sürecinde bazı anahtar bölgelerde üç boyutlu modelleme hazırlayarak hem bize teklif isteyene teklifimizin içeriğinde hangi konsepti sunduğumuzu göstermiş oluyoruz, hem de müşterilerimizin yorum yaparak teklifi şekillendirmesini sağlamış oluyoruz. Sonra da üretim ve geminin üzerinde montaj aşamalarına geçiyoruz. Geminin üzerinde montaj kısmı, yine bizim inovasyonlarımızdan birisi. Sahaya inen ekibimizde mutlaka gemi inşa mühendisi ve mimar bulunuyor.

KAAN BONCUK: Müşteri tarafından marka belirtilmediği sürece dünya çapındaki bir çok ünlü marka ile çalışıyoruz.

ÜNOKS özellikle marin mutfak sektörünün liderlerinden LOIPART ve ELECTROLUX firmalarının Türkiye’deki temsilcisi. Ayrıca çamaşırhane ekipmanlarında MIELE ve atık yönetim sistemlerinde class onaylı ürünleri olan DISPERATOR markalarının da Türkiye temsilcisiyiz.

OCEANİST firmamız Türkiye’de yaşam alanları kısmında dünyanın en önemli malzemelerinin temsilcisi. Zeminde WEBER ve GERFLOR ürünlerini, panel ve ıslak kabinlerde HBM ürünlerini, mobilyalarda OPTIMERA’dan yanmaz özelliklere sahip marin kontraplak ürünlerini kullanıyoruz. Yolcu gemilerinde yolcu koltuklarımızı WEST MEKAN’dan seçiyoruz. Kaptan koltuğu ve kaptan köşkü bizim tasarımımızın bir parçası. İzolasyonda da yine dünyaca ünlü ROCKWOOL markasıyla çalışıyoruz.

ÇİTA MARİN’in bizzat kendisi zaten uzun yıllardır sektörde bilinen en kaliteli marin mobilya üreticilerinden biri. Tüm bunlara ilaveten mefruşat grubunda da İSTİKBAL ile yapmış oldukları bir ortaklık var. İSTİKBAL’in marin ürünleri ÇİTA MARİN tarafından tasarlanıyor. Kendi fabrikasında üretiliyor ve marin sertifikasyonu yapılıyor. CADI DESIGN’ın çeşitli ürünleri de kullanılıyor.

COŞKUN ÇİN: Küçük ya da büyük diye proje seçmiyoruz ama hedefimiz cruise. Zaten hali hazırda bu hedefi gerçekleştirdik. Bu alanda DAMEN ‘ı ön plana çıkarabiliriz, ki dünyanın 40 büyük noktasında üretim yapan devasa bir gruptan söz ediyoruz. DAMEN’e iş yapıyoruz.

Peki hedefimiz yurtdışı pazarları diyorsunuz. Ne ön görüyorsunuz? Bazı segmentlerde durum düzelmeye başladı. Ama önümüzdeki süreçte çevremizde yaşanan faktörler yabancı armatörün bize gelmesini engelleyebilir mi? Bir şey görüyor musunuz? Öyle bir tehlike var mı ya da?

KAAN BONCUK: Zor bir dönemden daha geçen dünya ekonomisi ve bölgesel gelişmeler hassas yapılı Türk ekonomi dünyasını tabii ki negatif etkilemektedir. İçinde bulunduğumuz sektör de dışa açık ve uzmanlık gerektiren bir alan olduğu için her tür siyasi ve ekonomik gelişmeler karşısında kırılganlık göstermektedir. Biz grup olarak işimize odaklı yaşamaktayız. Daha önce de söylediğim gibi kendi gemimizin olduğu kadar ACCOMAR gemisini de ortaklaşa yönlendiren kaptanlarız. Her iklimde ve her hava koşulunda gemimizi rotasına, yani karlılık ve başarı hedefine götürmekle mükellefiz. Yatırımlarımızı da bu yönde yapıyoruz.

COŞKUN ÇİN: Şu an ACCOMAR olarak bir seneyi doldurmamış olmamıza rağmen 2 tane yurtdışı 1 tane yurtiçi fuara birlikte katılım gösterdik. Biri Oslo’da Nor-Shipping fuarı, diğeri Saint Petersburg’ da Neva 2017 fuarı, Türkiye’deki ise İstanbul’da Deniz Ticaret Odası’nın desteklediği Expomaritt Fuarı’ydı. İlgi çok güzeldi. Özellikle Rusya’dan çok büyük ilgi gördük. 22-24 Mayıs 2018 tarihleri arasında İspanya Vigo’da düzenlenecek olan Navalia 2018 fuarında yerimizi alacağız.

img_3836.jpg

img_3865.jpg

img_3856.jpg

img_3849.jpg

Vira Haber

Bu haber toplam 15421 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.