1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. Yabancı sermaye ekonomiyi kırılganlaştırıyor
Yabancı sermaye ekonomiyi kırılganlaştırıyor

Yabancı sermaye ekonomiyi kırılganlaştırıyor

Düşük petrol fiyatının sağladığı fiyat istikrarının ekonomiye geçici bir direnç sağladığını belirten Yrd. Doç. Dr. Akın Ünver, “Cari açık ve dışa bağımlılık Tük ekonomisini krizlere karşı korumasız bırakıyor” dedi.

A+A-

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde çalışmalarını sürdüren Yrd. Doç. Dr. Hamid Akın Ünver, Türkiye ekonomisinin, ‘krizin eşiğinde' olduğu söylenebilecek birçok ülke arasında yer aldığını belirterek, yüksek tüketici harcamalarının krizi geciktiren veya etkilerini azaltan sebeplerin başında geldiğine dikkat çekti. Ünver, “Türk işgücü piyasası, artan emek maliyetleri, düşük üretkenlik ve işsizlik – özellikle kadınların işgücüne katılımı – konusunda uzun süredir devam eden yapısal problemlerle uğraşmaya devam ediliyor. Bunun yanında problemli bir hale gelen cari hesap açığı ve dış yatırıma bağımlılık da ekonomiyi hem uluslararası krizlere karşı korumasız, hem de terör gibi iç problemlere karşı uzun vadede kırılgan hale getiriyor” değerlendirmesini yaptı.

Ekonomideki direnç geçici

Düşük petrol fiyatlarının sağladığı yurtiçi fiyat istikrarının ekonomiye geçici bir direnç sağladığını belirten Ünver, bu tampona yaslanarak uzun süre devam edilemeyeceğini, bu durum tersine döndüğü takdirde tablonun daha problemli bir hal alacağını ifade etti. Amerika Merkez Bankası'nın (FED) faiz kararının Türkiye için önemine de dikkat çeken Ünver, “Doların Türkiye lehine düzelmesi bir olasılık olabilir, ancak cari açık ve finansman sorunu bu düzelmeyi sınırlandıracaktır”değerlendirmesi yaptı. Türkiye'de bölgesel istikrarsızlık ve terörizmin özel tüketim üzerindeki etkisinin az olduğunu ve bu nedenle ekonominin direnç gösterdiğini ifade eden Ünver, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu direnç tabii ki uzun vadeli bir direnç olamaz. Terör olaylarının devamlılığı karşısından herhangi bir ekonominin direnç göstermeye devam etmesi söz konusu olamaz.”

Türkiye'nin güvenlik ve terör alanında bir istisna yaşadığını ifade eden Akın Ünver, terörün yatırımlar üzerindeki etkisinin düşünülenin aksine zayıf olduğunu dile getirdi.

2 temel yol haritası

Hem bölgesel hem de küresel şoklara açık olduğu için bir çok ülke ile birlikte Türk ekonomisinin de düzelip, bozulduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Akın Ünver, izlenmesi gereken iki temel yol haritası olduğunun altını çizdi. Ünver'e göre bunlardan ilki yurtiçi tasarruf oranını artırarak dış ticaret dengesini sağlamak, ikincisi ise işgücü piyasasını geliştirme yoluyla büyümesini daha sürdürülebilir bir hale getirmek.

Terörün ekonomiye etkileri üzerine araştırmalar yürüten Ünver, Türkiye'de Haziran 2015'ten bu yana 11 büyük terör saldırısının meydana geldiğini hatırlatarak, “Tüm bu terör ve güvenlik zorluklarına rağmen Türk ekonomisi sürpriz bir şekilde direnç gösterdi. Türkiye ekonomisinin önündeki gerçek zorluk terörizm değil. Türkiye'nin gerçek ekonomik sorunları yapısaldır. Şu anda güvenlik riskleri hâlâ belirgin olmasına karşın, ekonomi üzerinde çok daha fazla ve uzun vadeli etkileri olan yapısal meseleler daha önemlidir. Türkiye'nin bu uzun vadeli yapısal reformları gerçekleştirebilmesi adına yurtiçi politik ve hukuki istikrar için gayret göstermesi gerekir” dedi. Ünver, yurtiçi tasarruf oranı, düşük verimlilik, işsizlik ve hızla artan işgücü maliyetleri gibi yapısal sorunların büyümeyi olumsuz etkilediğini söyleyerek, uzun vadeli ve esaslı yapısal reformlar gerektiği uyarısında bulundu.

Teröre karşı hafıza kısaldı

Terör olaylarının devam etmesi karşısında ekonominin mevcut direncini koruyamayacağını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Akın Ünver, şu ana kadar Türkiye'nin istisna yaşadığını ve teorik düzlemde terör ve ekonomi hakkında bilinenlerin bir bölümünün zıttı sonuçlar ortaya çıktığını anlattı. Ünver, şunları söyledi: “Terör olaylarının ekonomiye etkisi öncelikli olarak güven (yatırımcı ve tüketici) ekseninde gelişir. Ancak son dönemde yapılan bilimsel araştırmalar şunu gösteriyor ki terör, eski yıllarda olduğundan daha çabuk sürede unutuluyor ve ekonomiye etkileri de daha kısa vadede kalıyor. Bunun en önemli sebeplerinden birisi enformasyon devrimidir. Hızlı ve çok sayıda habere kolay ulaşım, önemli ve travmatik olaylara dönük hassasiyeti azaltı. Bu olaylara dönük hafızayı da kısalttı. Türkiye, bu enformasyon bombardımanının olumsuz etkilerini belli bir alt limitte tutmayı başarmış gözüküyor.”

Turizmde toparlanma 1 yıl sürer

Terörün, mevcut ekonomik direnci kırmasının uzun vadeli bir süreç olduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Akın Ünver, turizm sektörü örneğini vererek, şu yorumu yaptı: “Turizm örneğinde, eğer terör olayı turizm altyapısını ve hizmet sürekliliğini bozmayacak bir saldırıysa toparlanması için 13 ay gerekli – bu süre Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin veri çalışmasının sonunda bulduğu bir ortalama rakam. Türkiye'de ise her ne kadar direnç gözlense de Haziran 2015 öncesi rakamlara gelinmesi için öncelikle en az 13 ay terör ve güvenlik sorunu olmadan geçirilmesi gerekiyor.”

ViraHaber.com

Bu haber toplam 1512 defa okunmuştur
Etiketler : , , , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.