1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Medcruise Birliği Başkanı Figen Ayan: “Kruvaziyer Sektörü Çok Dirençli”
Medcruise Birliği Başkanı Figen Ayan: “Kruvaziyer Sektörü Çok Dirençli”

Medcruise Birliği Başkanı Figen Ayan: “Kruvaziyer Sektörü Çok Dirençli”

2021-2024 yılları arasında Akdeniz Çanağı’ndaki 140 limanı temsil eden birliğin başkanlığını yapacak olan Figen Ayan, Deniz Ticareti Dergisi’ne özel gelecek hedeflerinden ve Galataport İstanbul’un öneminden bahsetti.

A+A-

Galataport İstanbul Liman İşletme Genel Müdür Yardımcısı Figen Ayan, Med Cruise Birliği’nin 59’uncu genel kurulunda Med Cruise Başkanı olarak seçildi. 2021-2024 yılları arasında Akdeniz Çanağı’ndaki 140 limanı temsil eden birliğin başkanlığını yapacak olan Ayan, Deniz Ticareti Dergisi’ne özel gelecek hedeflerinden ve Galataport İstanbul’un öneminden bahsetti.

Med Cruise Başkanı seçildiniz? Bize kısaca Med Cruise Birliği’nin ne olduğundan bahseder misiniz?

Roma’da 1996 yılında kurulmuş bir birlik. İlk başta sadece 16 liman tarafından kurulmuş bir birlikten söz ediyoruz. Bu birlik 25 yıl içerisinde altı kat büyüyerek 21 ülkeden 140 liman ve üç kıtaya yayıldı. Bu bağlamda da dünyanın en büyük kruvaziyer limanlarını temsil ediyor. Sadece Avrupa Birliği’ne bağlı değil; aynı zamanda Avrupa Birliği’ne bağlı olmayan kruvaziyer limanlarını da temsil ediyor. Bizim ana görevimiz de belirli dönemlerde bir araya gelerek kruvaziyer firmalarını, limanları ve destinasyonları bir araya getirmek. En nihayetinde köprü görevi görüyoruz. Şimdiye kadar Med Cruise başkanları ya İtalyan ya Fransız ya da İspanyol oldu. İlk defa bir Türk kadını olarak seçilmenin gururunu yaşıyoruz. Çünkü bu sektörde rol alan yöneticiler, başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, adeta sektöre yön veren yöneticiler olduğunu söyleyebiliriz.

mc-harita.png

Biz de sizi tebrik ediyoruz… Başkan olarak hedeflerinizden ve yapmayı planladığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Daha önceki başkanların ve yönetim kurulu üyelerinin yaptıkları çalışmaları son derece kıymetli buluyorum. Altı kat büyümemizin sebebi de bu zaten. Biz sürekli kendini yenileyen ve daha iyi olmak için çabalayan bir kuruluşuz. Ancak benim iki önemli hedefim var. Birincisi; günümüzün şartıyla daha sürdürülebilir, daha yeşil ve gelecek jenerasyonlara bu limanları taşıyacak çalışmalar oluşturmak. Şimdiye kadar sürdürülebilirlik denildiği zaman daha çok liman işletmeciliği temsil ettiğimiz için altyapıya bakıldı. Limanlarımız “LNG temin ediyor mu veya elektrik temin ediyor mu?” gibi sorular soruldu. Buna bağlı olarak da haritalar oluşturuldu. LNG temin eden limanlar veya etmeyen limanlar ya da bunun yatırımını yapacak olan limanların haritalarını çıkarttılar. Bu çok güzel bir çalışma; ancak bunu biraz daha öteye taşıyıp, “Nasıl Eco-Friendly olabiliriz?” gibi programlar oluşturmak istiyorum.

İstanbul örneğine baktığımızda, Boğazda yaşayan birçok canlı var. Onların varlığından bile haberdar değildik. Dünyamız tamamen durunca yunuslar, foklar ortaya çıkmaya başladı. Pandemi süresince buna ışık tutulmuşken ve bunu yaşamışken, gelecek nesillere bu canlıların nasıl taşınabileceğine bakmak istiyorum. Veya Suudi Arabistan'daki birkaç tane liman, üyemiz var. Onlar mercana çok önem veriyorlar. Denizin varlığı için son derece kıymetli bir canlı. Onlarla mercan ekosistemini gelecek jenerasyona nasıl taşıyabileceklerini konuşmak, programlar oluşturmak ve Med Cruise’den destek almalarını istiyorum. 12 tane yönetim kurulu üyesiyle birlikte çalışıyor olacağım ve her birine bir görev vereceğim. Bu görev hem sektöre yön verecek, hem de benim başkanlığımı anlamlaştıracak. Dolayısıyla Türkiye gibi çok kıymetli yerde yaşamış, asırlardır birçok kültürü kucaklamış ve topraktan gelmiş biri olarak bunu Med Cruise taşıma imkanına sahip olacağım.

mc-yeniyonetim.jpg

Pandemi bütün sektörleri şekillendirdi, kruvaziyer limanlar olarak nasıl değişimler yaşandı? Planlarınız, hedefleriniz neler?

Bulunduğumuz ortam, pandemi süreci bizi çok şekillendirdi; farklı çalışmamıza sebep oldu. EU Healthy Gateways ile çalışıp, Med Cruise üye olan limanları aynı standarda getirmek için çalışacağım. Bu şu açıdan çok önemli: Gelecek günlerde gemi firmaları rotalarını oluşturduklarında sadece terminal kapasitesine veya rıhtım kapasitesine değil, aynı zamanda üye olan limanların hastane kapasitesine de bakıyor olacaklar. Bir kriz anında kaç yolcuyu komşu hastanelere taşıyabileceklerine bakacaklar. Bu söylediklerimde zikrettiğim program aslında seçilmeme sebep olan program. Buna inandıkları için ve buna baş koyacağımı bildikleri için tüm üyeler bana oy verdi. Bunun yanı sıra çok inovatif ve yeni programlar da oluşturmak istiyorum. Nedir bu? Kendim de rehber olarak Türk rehberleri son derece profesyonel buluyorum. Meslektaşlarım ülkelerinin tarihine ve sosyal dokusuna çok hakim.  Ve aynı şekilde bir standarda getirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu bilgiyi başka limanlara da taşımak isterim. Son olarak başka yeni bir çalışma da, mürettebata yönelik yapacağım çalışmalar. Bu sektör ayakta kaldıysa, onların sayesinde olduğunu söyleyebiliriz. Sadece kruvaziyer gemileri değil; aynı zamanda ticari gemiler içinde geçerli olan bir durum. Bizler evlerimize çekilince onlar gemilerde kaldılar, göğüs gerdiler ve ailelerinden ayrı kaldılar. Hal böyleyken Med Cruise vasıtasıyla bir ses vererek, mürettebata yönelik özel programlar oluşturmak istiyorum. Buna bir örnek olarak, Galataport’a gelmiş olan sekiz geminin bütün mürettebatına ücretsiz WIFI sağladık ve bire bir yanlarına gidip, “Memnun musunuz?” diye sorguladık. Bunun neticesinde daha iyi olmamızı sağlayacak altyapıları araştırıyoruz. Yine Galataport İstanbul aplikasyonu vasıtasıyla mürettebata yönelik özel indirimlerden faydalanabilecekler. Bizim kafelerimizden, restaurantlarımızdan veya perakende dünyasından… Aynı sistem 140 tane limana da uygulanabilecek; böylelikle Med Cruise üyesi olan bir limana gittiklerinde bir fark görsünler. Limanlarımızı ziyaret eden mürettebatın kendisini evde hissetmesini sağlamak istiyoruz.

Bir başka hedef de; şehri ve kruvaziyer sektörünü birleştirebilecek ve uyum içerisinde kalabilecek bir ortam yaratmak. Biz yolcu gemilerini çok seviyoruz. Geldikleri zaman sıcak bir şekilde karşılıyoruz ve uğurluyoruz. Bu sıcak karşılamanın tüm limanlar için geçerli olduğunu söyleyemeyeceğim. Maalesef bazı şehirler kruvaziyer sektörüne sıcak bakmıyor. Mesela Dubrovnik bir kota koymuş durumda. Bir milyon üzeri yolcuyu kesinlikle kabul etmiyor. Çünkü altyapı olarak bunu kaldırmıyor. Galataport İstanbul’da şunu görmüş olduk: Terminal binamızı yeraltına inşa ederek, aslında kruvaziyer sektörünü ve şehri bir araya getiren bir ortam yarattık. Dolayısıyla diğer üye limanlar Galataport'u görmek için gerçekten sabırsızlanıyorlar. İlk yönetim kurulu toplantımız aralık ayında İstanbul’da düzenlenecek. Yönetim kurulu üyeleri toplantıyı İstanbul'da yapmak için talepte bulundular. Bizim projemiz kruvaziyer sektörünü gerçekten başka bir boyuta taşımış durumda. Galataport sadece kruvaziyer yolcularına değil; bütün şehre hizmet veren bir yapı.

virahaber-terminal-figenayan2742.jpg

2021-2024 yılları arasında Akdeniz Çanağı’ndaki140 limanı temsil eden birliğin başkanlığını yapacaksınız. İlk Türk Başkan olarak da dikkat çekici bir gelişme. Stratejik olarak nasıl bir yol haritanız olacak?

Med Cruise’nin içerisinde daha fazla Türk limanı görmeyi arzu ediyorum. Sadece Alanya, Antalya, Kuşadası, Bodrum veya İstanbul limanlarını değil daha birçok limanı yanımda görmek, Türk limanlarında gücünü hissetmek istiyorum.

Bu durum Türk kruvaziyer sektörüne de olumlu yansıyacaktır. Önümüzde bizi nasıl günler bekliyor?

Hiç şüphesiz kruvaziyer sektörüne son derece destek olacaktır. Çünkü birçok insan Bodrum Limanı'nın nerede olduğunu bilmezken, şuanda haritada net bir şekilde görüyor olacak. Ayrıca başkanlıktan sonra birçok uluslararası konferansta bulunacağım. Bizim birliğimizde sadece Med Cruise başkanı olarak değil, hangi ülkeden ve hangi limanı temsilen gittiğimizi de soruyorlar. Dolayısıyla bundan sonra Galataport İstanbul'dan uluslararası fuarlara konuşmacı olarak katılım sağlayacağım. Tabii ki hassas bir denge... Çünkü en nihayetinde 140 tane limanı temsil etmeniz gerekiyor. Başkanlığım aynı zamanda 140 ülkede bayrağımızın dalgalanmasına vesile olacak. Hal böyleyken gemi firmalarınında dikkatini çekiyoruz. Bununla birlikte Türkiye, daha fazla liman ortaya koymaya teşvik edilecek. Bizim özelimizde baktığımızda yaklaşık 250 sefer ve 800 bin yolcu, artı mürettebata hizmet vermeye hazırlanıyoruz.

Galataport hem İstanbul, hem Türkiye için çok önemli ve stratejik bir öneme sahip. Biraz liman yatırımından ve 2022 beklentilerinizden bahseder misiniz?

1.7 milyar dolarlık bir projeden söz ediyoruz. Galataport İstanbul, sadece bir kruvaziyer limanı değil, bir bütünü ile kafe, restoran, müze, sosyal alan veya bir mahalle. Bir sanat kaynağı aslında. Sanatın ve sosyalleşmenin canlandığı bir noktadan söz ediyoruz. Kruvaziyer limanları artık evrimleşmiş ve terminal binasının ötesine geçmiş durumda. Galataport İstanbul sayesinde bir gemi yanaştığı vakit o destinasyonlar bir bütünleşme imkanına sahip oluyor. Dolayısıyla yatırımdan ziyade, yapmış olduğumuz yatırımların karşılığını almak istiyoruz. Rakamsal olarak şunu ifade edebilirim: Buraya gelen gemilerin değeri hemen hemen bizim proje değerinde. Dolayısıyla gemi firmalarının bilmedikleri bir terminale gemilerini yanaştırıyor olmaları ve 250 seferin rezervasyon yapılmış olması son derece kıymetli. Bu bize olan güveni gösteriyor.

Pandemi özellikle kruvaziyer turizmi vurdu. Bu süreçte sektörde neler yaşandı, bir değerlendirme yapar mısınız? Artık güzel günler gelecek diyebilir miyiz?

Türkiye olarak pandemiye karşı çok proaktif davrandığımızı söyleyebilirim. Zaten Sağlık Bakanlığı da bu süreci dinamik süreç olarak adlandırdı. Biz ilk günden itibaren iyi yönettik. Terminal binasının altyapısı pandemi dönemine denk geldiğinde zaten inşaatımız da bitmişti. Ancak alınması gereken tedbirleri fazlasıyla alıp, bir kitapçık oluşturduk ve tüm gemi firmalarına dağıtımını sağladık. Maske kullanımını zorlayıcı yaptık. EU Healthy Gateways bizim limanımızı ziyaret ettiğinde öncü olduğumuzu söyledi. Biz bu kitapçığı çıkarttığımız dönem Mayıs 2020’idi. Haziran 2020’de de Çevresel Sorumluluk Ödülü’ne layık görüldük. Bu son derece önemli bir ödüldü bizim için. Genel olarak söylemek gerekirse, kruvaziyer sektörünün çok dirençli olduğunu söyleyebiliriz.

000001989-banner-na-sayfa.jpg

Geçtiğimiz ay ilk gemi Galataport’a yanaştı. Bu ilk heyecan ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Beş yıl aradan sonra gemiyi görüp ve düdüğünün çaldığını duyunca hüngür hüngür ağladım. Yürümekte zorlandım; adım atamadım. O geminin sireni hala beni çok etkiliyor. Gerçekten çok farklı bir duyguydu. Hasret kalmıştık. Ancak bir denizci anlar beni. Bu duyguyu bu sene birkaç defa yaşamış olduğumuz için son derece mutluyuz. Şu anda zaten son gemimiz yaklaşıyor.

Galataport sizce İstanbul için ne demek olacak? Nasıl bir turizm getirisinden bahsedebiliriz? Hem maddi olarak, hem marka değeri anlamında değerlendir misiniz?

Biz Galataport İstanbul için resmi açılış yapmadık. Yaptığımız tek şey kapılarımızı açmak oldu. Kapıları açtıktan sonra oturup izledik. Çünkü sekiz yıl boyunca bir hayalimiz vardı; bir hayalle yaşadık. Birbirimize güç verdik. Bir aile gibi çalıştık. Geminin içerisinde nasıl kemikleşiyorsunuz; biz de burada bir bütün olduk.  O bariyerler kalktıktan sonra insanların aileleriyle geldiğini, çocukların koşuşturduğunu görmek eşsizdi. İstanbul’un çok eksik olan bir parçasını yerine getirdik. O yüzden Galataport İstanbul denince aklıma ilk gelen kelime, yaşam!

Çevre sizler için de önemli biliyoruz, bu anlamda ödül de kazandınız. Biraz çevre yatırımlarınızdan da bahseder misiniz?

Çevre konusunda yatırım aslında sürdürülebilirlik veya yeşil liman olmadan geçiyor. Bununla birlikte insanların sosyal davranışlarını değiştirmesi gerekiyor. Örneğin çok basit bir şey var, o da şu: Med Cruise yönetim kurulu üyelerine kart basılıyor binlerce. Onun yerine Galataport’ta yaptığımız gibi kart yerine QR kod sistemi uygulayarak; hem hızlı kayıt sağlayıp, hem de bu kartı basmayarak bir ağaç kurtardınız diye bir yazı yazacağım. Biraz da tüketim konusunda yavaşlamamız gerekiyor. Yönetim kurulu üyelerine vereceğim 12 görev içerisinde de şunu soracağım: Görevlerine bağlı olarak; sürdürülebilirlik konusunda ne yapacaklar?

Son olarak önünüzde uzun çalışma saatleri ve yoğun bir gündem olacak. Hem yurt dışında, hem de yurt içinde masanızdaki öncelikler neler olacak? Okuyucularımıza nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Galataport İstanbul zaten beni yurtdışı alanlarına taşıyordu. Med Cruise Birliği ile birlikte yurtdışı konferanslarına daha fazla gideceğim. Yönetim kurulu toplantımızın İstanbul’da olması beni son derece heyecanlandırıyor. Önümüzdeki aylarda kruvaziyer sektörü için çok canlı bir yıl olacak. Kuşadası Limanı’da pozitif anlamda rezervasyonlar almış durumda. Kruvaziyer sektörü olarak pandemiyi biraz geride bırakmış gibi görünüyoruz. Bu da bize umut veriyor.

Bu haber toplam 4805 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.